Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Ağır Bakım İdari Sorumlusu Prof. Dr. Sema Kultufan Turan, muhabirlere yaptığı açıklamada, Kovid-19 salgını ve öbür teneffüs yolu enfeksiyonlarındaki son duruma ait bilgileri paylaştı.
Kovid-19 kaynaklı hastaneye müracaatların çok artmadığını belirten Turan, “Kovid-19, son 2 aydır stabil bir seyir izliyor. Hadiseler var fakat ağır bir tabloyla hastaneye yahut ağır bakıma yatış oranlarında rastgele bir artış yok. Şu an süreç bu biçimde devam ediyor.” sözünü kullandı.
Buna karşılık kış periyoduna girilmesiyle influenza (grip) üzere teneffüs yolu enfeksiyonlarının artış gösterdiğini lisana getiren Turan, “Şu an influenza, RSV (Respiratuar Sinsityal Virüs) üzere öbür viral etkenler, daha yaygın ve daha fazla karşımıza çıkıyor. Acil servislere müracaatların büyük çoğunluğu da influenza kaynaklı.” diye konuştu.
“SEMPTOMLARDA DEĞİŞİKLİK YOK”
Prof. Dr. Sema Kultufan Turan, Kovid-19 salgını öncesinde, kış devirlerinde ağır görülen teneffüs yolu enfeksiyonlarının 2 yıllık süreçte maske kullanımının da tesiriyle daha az yaşandığına dikkati çekti.
Bu yıl mevsimsel grip etkenleriyle tekrar karşı karşıya kalındığının altını çizen Turan, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Aslında salgın öncesi devirde yaşanan viral semptomların birebiri görülüyor. Çok büyük farklılıklar yok. İnfluenza daha yaygın bulaş ortamı bulunca, Kovid-19’a nazaran daha yaygın görülmeye başladı yani daha baskın hale geldi.
İnfluenzada beşerler ağır bir grip tablosu yaşar. Burun akıntısı, boğaz ağrısı, halsizlikle devam eden ve 9-10 gün süren bir klinik tabloya yol açabilir. Çok süratli bulaşır. Lakin genel olarak akciğerlerde akut teneffüs meşakkati sendromuna neden olacak bir tablo oluşturmaz. Bu yalnızca ileri yaştaki yahut beden direnci düşük hastalarda görülebilir.”
Prof. Dr. Sema Kultufan Turan
“CORONA, İNFULANZAYA BENZEYEN BİR TABLOYA DÖNMÜŞ DURUMDA”
Kovid-19’un gripten farklı olarak ağır akciğer hasarı yaratma riskinin bulunduğunu lakin bu ihtimalin Omicron varyantıyla birlikte azaldığını belirten Turan, virüsün “soğuk algınlığı üzere yerleşik, muhakkak periyotlarda çoğalabilen, daha zararsız bir hale gelmesi” halinde tanımlanan “endemi” sürecine gerçek ilerlediğini anlattı.
Prof. Dr. Turan, “Bu yıl tam olarak bu süreci görüyoruz. Omicron varyantı nedeniyle artık Kovid-19’un akciğer hasarı yaratma oranı çok daha düşük, influenza gibisi bir tabloya dönmüş durumda. O nedenle endemiye hakikat geçiş kelam konusu olabilir. Ancak pandemide bu süreçler uzun yıllar alır, bugünden çabucak söylemek mümkün değil fakat önümüzdeki yıllar bunu bize gösterecek.” görüşünü paylaştı.
“MASKE KORUYOR”
Solunum yolu enfeksiyonu geçiren bireylerin kalabalık ortamlara girmeme ve girmek zorunda kaldığında maske takma üzere kişisel tedbirleri almasının değerli olduğunu anlatan Turan, şöyle konuştu:
“Maske yaygın bulaş ihtimali olan tüm teneffüs yolu enfeksiyonlarına karşı kıymetli ölçüde esirgeyici. Şu an influenza ile uğraşta de en temel esirgeyici faktör bu, yapılmış çalışmalar, literatür de bunu gösteriyor. Maskeyle bulaşın ve hastalığın azaldığını görebiliyoruz. Bu nedenle semptomu olan bireylere maske takmalarını kesinlikle öneriyoruz.”
“HASTALANAN ÇOCUKLAR BİRİNCİ 48-72 SAATLİK DEVİRDE OKULA GÖNDERİLMEMELİ”
Prof. Dr. Turan, teneffüs yolu enfeksiyonlarının okulda çocuklar ortasında çok süratli bulaştığına dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Hastalanan çocukların bulaşın etkin olduğu birinci 48-72 saatlik periyotta okula gönderilmemelerini öneriyorum. Ayrıyeten okullar, kurumsal olarak öğrencilerine bu tip teneffüs yolu enfeksiyonlarının ağır görüldüğü periyotlarda maske takmalarını önerebilir. Böylece çocukların birbirlerine, oradan da ailelerine hastalık bulaştırmaları önlenebilir. Bunun faydalı ve yanlışsız bir uygulama olduğunu düşünüyorum ancak elbette bu okulların kendi kararıdır.”
Turan, 65 yaş üzerindeki bireyler ve riskli kümelerin hem grip hem de Kovid-19 aşılarını yaptırmalarının ehemmiyet taşıdığını da kelamlarına ekledi. (AA)