Ulusal Haberler

Edin Dzeko’nun cesaret dolu hikayesi: Savaştan Fenerbahçe’ye uzanan yolculuk

Balkanlarda doğup büyüyen futbolcuların ortak noktasıdır savaş. Fenerbahçe’nin yeni yıldızı Edin Dzeko da, bu acıdan payına düşeni alan isimlerden. Hikayesi cesaret ve irade üzerine yazılmış bir şaheser. Kurşun deliklerinden fırlayarak dünya futbolunun zirvesine çıkan bir çocuğun hikayesi…

Eğer annesi Belma Hanım, birkaç dakika sonra bombalanacak olan sahadan oğlunu alıp eve götürmeseydi, belki de bu hikayeye asla şahit olamayacaktık.


“Cesaretin, korkunun yokluğu değil, karşısındaki zafer olduğunu öğrendim. Cesur adam korkmayan değil, korkusunu fethedendir.” Nelsın Mandela…


BOSNA’NIN ‘ELMAS’I

‘Dijamant’ yani ‘Elmas’, Dzeko’nun takma adı. Yedi yıldır dostu ve iş ortağı olan Jasmin Ligata’nın söylediği gibi ‘Bosna’nın en popüler ismi’. 1992-1995 yıllarındaki Bosna Bağımsızlık Savaşı, tarihin en korkunç ve kanlı savaşlarındandı. Bosna Hersek’in başkenti ve Edin Dzeko’nun memleketi olan Saraybosna, savaşta yıkımı en çok hisseden şehirdi.

“Ruhlar ve kültürlerle dolu bu genç ülkenin tarihini ve imajını değiştirdi.” Jasmin Ligata.

Edin Dzeko, oturanlar arasında soldan dördüncü sırada. Fotoğraf: Romanista.

Aslında Dzeko o günleri hatırlamayı pek sevmiyor. Ülkedeki herkes bir şekilde savaşın ortağı olduğu için çatışmalar da hayatın içinden bir hale gelmişti. “Şehir her gün kuşatma altındayken Saraybosna’da olmak ürkütücü bir deneyimdi. Ama bana verilen hayat buydu ve dürüst olmak gerekirse bu konuyu konuşmaktan hoşlanmıyorum” diyen Dzeko’nun, o günlerde tek yapabildiği ağlamaktı.

ARTIK HİÇBİR ŞEYDEN KORKMUYOR

Savaşın yarattığı travma, Dzeko’ya korkusuzluk getirdi. “Artık hiçbir şeyden korkmuyorum” diyen ‘Bosna’nın elmas’ı, cesaretini yaşadıklarına bağlıyor. Ülkesinde ulusal kahraman olmadan önce, hikayesine 2003 yılında Zeljeznicar takımında başladı. O zamanki teknik direktörü Jiri Pilsek, bu genç yeteneğin orta saha oyuncusu olarak değerlendirdi.

Fotoğraf: Romanista

Dzeko’nun ilk antrenörlerinden Jusuf Sehovic, “Her zaman görgülüydü. Her zaman diğerlerinden fazla antrenman yaptı. Hırslıydı ve ne pahasına olursa olsun ilerlemek istedi. Birkaç ay sonra diğerlerinden daha yetenekli olduğunu anladım. Çok çalışması gerekti ve kendisini feda etti. Savaş sırasında antrenmana gittik. Ertesi gün hayatta olacağımızdan emin değildik ama bir şeyden emindik; antrenman yapacaktık!”

25 BİN EURO’LUK PİYANGO

Zeljeznicar’daki hocası Jiri Pilsek, Teplice’de göreve gelince ilk içi Dzeko’yu da yanında götürdü. Genç Dzeko için ödenen 25 bin Euro için “Piyango kazandık” diyen Bosna kulübü yöneticileri, gelecekte olacaklardan habersizdi…

Çekya takımı olan Teplice’de hava hakimiyetini geliştiren Dzeko, 2008’de 4 milyon Euro’ya Wolfsburg’a transfer olduğunda birçok dünya devi peşindeydi.

Gençlik yıllarında Dzeko’dan övgüyle bahsedilen bir makale.

UTANGAÇ VE ÇEKİNGEN YILDIZ

Savaşın içinden çıkıp 21 yaşında Bundesliga’nın en iyi takımlarından birine transfer olan Dzeko’nun bu yükselişi sürpriz değildi. Çünkü onun hayatı sadece üç şeyden oluşuyordu; Ev, futbol ve aile. Utangaç ve çekingen bir yapısı var ama futbol sahasındaki rekabet onu başka bir kimliğe dönüştürüyor.

Arkadaşlarıyla oynarken bile kazanma hırsı olan Dzeko, Bundesliga’daki ikinci sezonudna Wolsfsburg’u ilk lig şampiyonluğuna taşıyan en önemli isimdi. O sezon tüm müsabakalarda 36 gol attı ve o sezon Ballon d’Or’daki en iyi 9. futbolcu seçildi.

96 maçta 59 golle kulüp tarihinde tüm zamanların en golcü oyuncusu olunca, olaylar ışık hızında gelişmeye devam etti. Wolfsburg efsanesi Diego Klimowicz’in 149 maçta 57 gollük rekorunu geride bıraktı.

REKOR ÜCRETLE MANCHESTER CITY’YE

Tam bir Saraybosna aşığı olan Edin Dzeko, bulduğu her fırsatı memleketinde tatil yaparak geçirir. Hatta kısa süre önce Dubrovnik’te bir bar açtı. Ancak dünya futbolundaki bu yükselişi, 32 milyon Euro’luk rekor bir transfer bedeliyle Manchester City’nin yolunu tutmasını sağladı. Memleketinden binlerce kilometre uzakta bambaşka bir yaşam tarzını benimsemekte zorlansa da, 2010-11 FA Cup’ta Notts County’ye son dakikalarda attığı gol sayesinde 44 yıl sonra kulübün kazandığı ilk kupanın mimarı oldu.

Ama en unutulmazı, Manchester City’nin 2011-12 sezonunun son haftasında QPR’ı 3-2 yenerek mucizevi bir şampiyonluğa ulaşmalarının fitilini ateşleyen golüydü. Dakika 90+2’de skoru 2-2 yapan Dzeko, 90+4’te Sergio Aguero’nun golüyle 3-2 kazandıkları maç sayesinde Premier Lig şampiyonluğu yaşadı. Tüm hayatı mücadele ve savaşla geçen Dzeko, pes etmemenin meyvesini yine almayı başardı.

“MANTIKLI ÇOCUK AMA ENDİŞELERİM VAR”

Manchester City ile 2014’te de Premier Lig ve Lig Kupası şampiyonlukları yaşadıktan sonra 2015’te Roma’ya kiralık olarak gitti. Ama annesi Belma Hanım endişeliydi. Çünkü Manchester City’de 9 milyon sterlini aşan maaşıyla, Wayne Rooney’in ardından Premier Lig’de en çok para kazanan ikinci forvetti. Ve Dzeko’nun annesi, multimilyoner bir futbolcu olmanın getirdiği tuzaklar ve huzursuzluklardan korkuyordu:

“Endişem tüm para ve başarı bazı kötü insanların kendilerini oğluma bağlamasına neden olacak. Bazı kızlar yanlış nedenlerle ünlü futbolcularla birlikte olmaktan hoşlanıyor. Edin’in onlardan zarar görmesini istemiyorum. Mantıklı bir çocuk ama bazı endişelerim var.”

AŞKI İÇİN DE SAVAŞTI

Ancak Belma Hanım’ın endişeleri yersizdi. Çünkü Dzeko, 2011’de Manchester City ile hazırlık kampına gittiği Los Angeles’ta gönlünü Amra’ya kaptırmıştı. Dzeko’nun Manchester’da, Amra’nın Los Angeles’ta olması, ilişkinin dört yıl boyunca uzaktan sürmesine neden oldu. Ama Dzeko yine pes etmemişti ve 2016 yılında evlendiler. Oyuncu ve model olan Amra, kariyerini bırakarak İtalya’ya taşındı ve şimdi Una, Dani, Dalia ve Hana isminde dört çocukları var.

“O BİR BOSNA MUCİZESİ”

Dzeko’nun eski takım arkadaşı kaleci Mirza Trbonja, Bosnalı yıldızın futbola olan tutkusunu anlatırken şu ifadeleri kullanıyor:

“Beş gol yesem, yedi gol atıyordu. Bir keresinde, bir hafta boyunca okula gelmeyince merak edip evine gittim. Odasında bir köşede maç formaları vardı. Bana A takım için antrenman yapmaya gittiğini söyledi. Akşam 18.00 gibi sahaya gittik. Hasta olmasına rağmen çift antrenman yapmak istedi. Kimsede bu kadar tutku görmedim. O bir Bosna mucizesi”

SPALLETTI VE MAGATH ETKİSİ

Roma’da 1 yıl kiralık oynadıktan sonra 2016’da 11 milyon Euro’ya bonservisiyle İtalya’nın başkentine temelli taşındı. Ve o sezon attığı 26 golle Serie A’da, 8 golle Avrupa Ligi’nde gol kralı oldu. Şüphesiz o dönemki hocası Luciano Spalletti’nin etkisi büyük. Belki Roma ile şampiyonluk yaşayamadı ama 3 Mart 2018’de Roma adına 50. lig golünü atarak Avrupa’nın en büyük beş liginden üçünde 50 gol atan ilk futbolcu oldu.

Eski Roma patronu Luciano Spalletti, bir keresinde onu bir forvet için “mükemmel prototip” olarak tanımladı ve “güçlü, uzun, boyuna göre hızlı, hırçın, agresif ve iyi bir tekniği olduğunu” belirtti.

Eski hocası Jusuf Sehovic, “Edin için mükemmel bir psikologdu. Çünkü her küçük yumruğa attığı golle cevap verdi. Takıma bu kadar bağlı olması bir kusur değil, karakter meselesi. Çok bencil biri olsaydı eleştirilirdi.” sözleriyle Spalletti’nin Dzeko’ya olan katkısından bahsediyor.

Çocukluk arkadaşı Ligata ise, Wolsfsburg döneminde birlikte çalıştığı Felix Magath’ın Dzeko’ya futbolda asker olmayı öğrettiğini söylüyor.

INTER’LE KUPALARLA GEÇEN YILLAR

2021’de, 35 yaşına geldiğinde Inter’e transfer olan Dzeko, 2 İtalya Süper Kupası (2021-22, 2022-23) ve 2 İtalya Kupası (2021-22, 2022-23) şampiyonluğu tattı. Milli formayla şimdiye kadar oynadığı 129 maçta 64 gol attı.

Bosna’nın efsane kaptanlarından Emir Spahic’in kuzeni olan Dzeko, aynı zamanda UNICEF’in marka elçisi. Birçok Bosnalı gibi müslüman olan Dzeko, dualarını artık Kadıköy çimlerine ayak basarken edecek.

Dzeko, hava becerisi, gücü ve fiziksel gücüyle tanınan bir forvet. Analistler ve antrenörler tarafından Avrupa’nın en iyi forvet oyuncularından biri olarak kabul ediliyor. Eskiden gol atma becerileriyle bilinirdi ama artık çok gol atmasının yanı sıra makul sayıda asist sağlama becerisine sahip cömert bir oyuncu.

“Gol atmak benim işim” Dzeko’nun cesareti ve takımdaşlığı, yıllardır lig şampiyonluğuna hasret kalan Fenerbahçe’nin en önemli silahı olacak…

Kaynak: Sözcü

Exit mobile version