Milli Eğitim Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında imzalanan protokolle okullarda ‘manevi danışman’ adı altında, imam, müezzin gibi din görevlilerinin görevlendirilmesine yönelik Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi’ne (ÇEDES) karşı eğitim sendikalarının tepkileri devam ediyor.
Projeyi dün yargıya taşıdıklarını açıklayan Eğitim İş “uyarıyoruz” sloganıyla bugün tüm Türkiye’de meydanlara indi. Genel Başkan Kadem Özbay Antalya’da gerçekleştirilen basın açıklamasına katıldı.
“Onca skandala rağmen dernek/vakıf maskesi takmış tarikatlar MEB protokolleri aracılığıyla eğitimde cirit atmaya devam etmektedir” denilen açıklamada, “Eğitimdeki bu gericileştirme hamleleri 28 Mayıs seçimleri biter bitmez hızlandırılmış, İzmir ve Eskişehir başta olmak üzere birçok ilimizde devlet okullarına pedagoji eğitimi almamış din görevlisi gönderilmesi bunun en somut örneği olmuştur” ifadelerine yer verildi.
“EĞİTİMDE ÇOK BAŞLILIĞIN ARTACAĞININ NET SİNYALLERİ”
Açıklama şu sözlerle devam etti:
“Seçimden hemen sonra İstanbul’da Bilal Erdoğan’ın yönettiği bilinen TÜGVA’ya 238 okulun tahsis edilmesi, ‘Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi (ÇEDES)’ kapsamında yapılan protokolle okullara ‘manevi danışman’ adı altında imam, müezzin, vaiz, din hizmetleri uzmanı ve kuran kursu öğreticisi atanması eğitimde çok başlılığın artacağının da net sinyallerini vermiştir.
“YARGIYA TAŞIDIK”
Alanında uzman eğitimciler varken konuyla ilgisi olmayan kişileri ve yapıları eğitim sistemimize sokmak kamu kaynaklarını israf etmektir. Eğitim-İş olarak, Anayasamıza, yasalara ve yönetmeliklere açıkça aykırı; laik ve bilimsel eğitimle taban tabana zıt ÇEDES protokolünü yargıya taşıdık.
“ÇOCUKLARI KORUMAK VATANI KORUMAKTIR”
Bugün de burada ve tüm Türkiye’de eğitim dışı kurumlarla, gerici dernek ve vakıflarla imzalanan protokollere ve projelere karşı ‘Çocukları korumak, vatanı korumaktır’ anlayışıyla alanlardayız.
“LAİK VE BİLİMSEL EĞİTİMLE TABAN TABANA ZITTIR”
Tüm yurttaşlarımıza sesleniyoruz, gelin bu protokolü birlikte reddedelim. Eğitime, geleceğimiz olan çocuklarımıza sahip çıkalım. Çünkü ÇEDES protokolü hukuksuzdur: Anayasamıza, yasalara ve yönetmeliklere açıkça aykırıdır. Laik ve bilimsel eğitimle taban tabana zıttır.
“TRAVMATİK ETKİLERİ DE BERABERİNDE GETİRECEKTİR”
Çünkü ÇEDES protokolü tehlikelidir: Eğitim biliminden pedagojiden bihaber, çocuklarımıza nasıl yaklaşılacağını bilmeyen yetişkinleri okullara sokmak travmatik etkileri de beraberinde getirecektir. ÇEDES protokolü öğretmenlerin, eğitim emekçilerinin mesleki itibarına hakarettir. Eğitim-öğretim eğitimcilerin işidir.
“BU PROTOKOLLERİ REDDEDİN”
Okul yöneticilerine sesleniyoruz: Okullardaki eğitim faaliyetinin yasal çerçevede yürütülmesi sizlerin sorumluluk alanınızdır. Koltuğunuza değil, onun arkasında asılı olan Başöğretmen’in resmine bakın ve bu protokolleri reddedin.
“KİMSENİN SİZİN DERSİNİZDEN ÖĞRENCİ ÇIKARMA HAKKI YOK”
Eğitim emekçilerine sesleniyoruz: Sevgili meslektaşlarımız; öğrencilerimiz bizlere Başöğretmen’in emanetidir. Onları, laiklik karşıtı uygulamalara terk etmeyiniz. Kimsenin sizin dersinizi bölme, gasp etme, sizin dersinizden öğrenci çıkarma hakkı yoktur. Bu tür girişimleri her şeyden önce öğrencileriniz, sonra mesleki itibarınız için reddediniz.
“EĞİTİM ADI ALTINDA…”
Velilerimize sesleniyoruz: Çocuklarınızın eğitim adı altında manen ve fiziken güvencede hissetmeyecekleri hiçbir uygulamayı kabul etmek zorunda değilsiniz. Onların geleceği için bu protokolü reddedin.”
“ADIM ATILMAZSA EYLEMLİLİĞİMİZ ARTARAK DEVAM EDECEK”
“Bu böyle gidemez” diyen Eğitim İş, “Eğitimin memleketin en birincil meselesi olduğunu hatırlatıyor, uyarılarımız dikkate alınmaz ve eğitime dair sorunları çözümü için adım atılmazsa eylemliliğimizin artarak devam edeceğini ilan ediyor, tüm yurttaşlarımızı da destek vermeye davet ediyoruz. Bu mücadele aydınlanma mücadelesidir. Bu mücadele gelecek mücadelesidir. Bu mücadele hepimizin mücadelesidir” vurgusu yaptı.
Kaynak: Sözcü