Dolmabahçe Ofisi’nde düzenlenen Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Toplantısı’nın kapanışında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantıya katılan bilim beşerlerine paylaştıkları tespit ve teklifleri nedeniyle şükranlarını sundu.
Afetler konusundaki ülkenin bilim potansiyelinin değerli bir kısmını temsil eden heyetin pek çok hususta ortak paydalar etrafında toplandığını görmekten memnuniyet duyduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkesi ve milleti için dertlenen beşerler olarak, tarihimizin en ağır can kayıplarından ve yıkımlarından biri olan 6 Şubat sarsıntılarını, inşallah afetler konusunda yeni bir miladın başlangıcı haline getireceğiz. Yalnızca ortak akılla değil, onunla birlikte ortak vicdan, ortak ahlak, ortak vizyon birliğiyle Türkiye’yi dünyanın afetlere karşı en hazırlıklı ve afetler sonrasında en süratli ve tesirli reaksiyon verebilen ülkesi haline getirmekte kararlıyız.” tabirlerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sarsıntıya karşı bina stokunu yenilemek başta olmak üzere geçmişte zorlanılan badireler olduğuna vurgu yaparak, şöyle devam etti:
“Hatta sarsıntıdan alnının akıyla çıkan TOKİ projelerimizle alay edenler olduğunu da biliyoruz. Kahramanmaraş sarsıntıları, hayatımızdaki pek çok şey üzere bu algıları da yerle bir etti. İnşallah bundan sonra hem idare hem toplum hem de bilim dünyası olarak daha hızlı, daha pratik, daha sonuç odaklı hareket etmemiz gerektiği konusunda kimsenin kuşkusunun kalmadığına inanıyorum. Türkiye, bilhassa afet problemini tek tek başlıklar yerine bir bütün olarak görme, kıymetlendirme, önlemini alma ve sonuçlarıyla çaba etme düzeyine ulaşmıştır. Esasen biz birebir anda pek çok riskle birlikte gayret etmek mecburiyetinde olan bir ülkeyiz. Zelzelesi yangından, selden, heyelandan, terörden, sığınmacı krizinden farklı göremeyiz. Hepsiyle birlikte gayret etmemiz koşuldur. Bugünkü toplantımızı, afet idaresinde yeni bir paradigma inşası yolunda bir birinci adım olarak görüyoruz.”
CUMHURBAŞKANLIĞI BÜNYESİNE AFET İDARESİ SİYASETLERİ ŞURASI EKLENECEK
Deprem alanındaki ve uyum süreçlerindeki pratikleri, bilim insanlarının ve her alandaki uzmanların birikimleriyle harmanlayarak bundan sonraki adımları atacaklarını tabir eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu toplantıda gördüğünüz üzere yaklaşık 110, gerek siyasetçi gerek bilim adamları bir ortada olduk. Ve bütün yapılan açıklamalar hepsi kayda alındı ve bu kayıtlar üzerinde çalışmamızı yapacağız. Bu çerçevede birinci yapacağımız işlerden biri, Cumhurbaşkanlığı bünyesinde 9 olan siyaset konseylerine 10’uncu olarak Afet İdaresi Siyasetleri Konseyini eklemek olacaktır. Böylelikle farklı alanlarda ve kurumlarda yürütülen tüm çalışmaların Cumhurbaşkanlığı bünyesinde yakından takibini yapma ve gerektiğinde müdahil olma imkanı bulacağız.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, musibetleri yaşamadan bu çalışmaları dilek ettikleri aktifliğe kavuşturabilmek istediklerini kaydederek, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Ancak tek başına kentsel dönüşüm çalışmalarında önümüze çıkartılan ve hiçbirinin akılcı destekleri olmayan mahzurlar bile bu dersin o denli kolay çıkartılamadığını gösteriyor. Çok sıkıntı çektik, maalesef vakit zaman önümüze çıkan vatandaşlarımıza, ‘Ne olur bize yardımcı olun. Bakın kiranıza varıncaya kadar her şeyinizi vereceğiz. Fakat bir an evvel şu sağlam olmayan, her an her türlü tehditle karşı karşıya olduğunuz şu binaları boşaltın ki biz buralarda taban etütlerine varıncaya kadar hepsini tek tek yapalım. İşte az evvel ekranda da gördüğünüz üzere bu hoş binaları inşa ederek sizleri buralara taşıyalım.’ dedik. İnşallah artık yeni ve farklı bir periyoda giriyoruz. İnşallah bu 11 vilayette başımıza gelen sarsıntı felaketinden sonra gerek bu 11 vilayet gerekse ülkemizin genelinde 81 vilayette inşallah atacağımız planlama ve yeni projelendirmeyle birlikte kentler ve köy konutları, hepsi ele alınmak suretiyle bir adım atalım.”
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un konuşmasında köy konutlarından bahsederken bir noktayı unuttuğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Köylerde ‘Bize iş diyor.’ olağan vatandaş. ‘Peki’ diyorum, ‘Büyükbaş, küçükbaş ne istiyorsun?’ ‘Ben büyükbaş besliyorum.’ diyor. ‘Küçükbaş besliyorum.’ O vakit doğal köy meskenlerinde meskenin brütünün içerisinde birebir vakitte ne olacak? Ahırı da olacak. Bu ahır onun için tıpkı vakitte ne oluyor? Meslek, iş, oradan ticari kaynağını da ne yapacak? Benim Anadolu’daki köylüm, vatandaşım peynirini yapacak, sütünü yapacak, yağını yapacak, her şeyini oradan üretecek. Yani gözü sağda solda olmayacak, çok hoş bu formda köy konutları de olacak.” dedi.
“TÜM HOCALARIMIZDAN BİZE TAKVİYE OLMASINI BEKLİYORUM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geleceğe yönelik vaatte bulunmadıklarını, bunları aslında Manavgat, Simav üzere birçok yerde yaptıklarını tabir etti.
Yaptıkları konutlarda vatandaşların keyifli bir halde yaşadığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Burada da yeniden birebir halde köy meskenleri farklı bir planlama, projelendirme, birebir halde kent merkezleri az evvel de tabir edildiği üzere taban artı 3 benim arzum, isteğim. Bunu esasen bakanıma ve tüm arkadaşlarımıza da söylüyorum. Bu biçimde ve hafif materyal ile bunları yaparak rastgele bir tehdit altında da kalmamamız gerekiyor. Bunu da natürel şu anda siz bedelli hocalarımız ve inşallah yeni oluşturulan konseyle birlikte geliştireceğiz. Sizlerden ve bugün buraya gelememiş olan tüm hocalarımızdan bize takviye olmanızı, birikiminizi bizimle paylaşmanızı, çalışmalarda etkin halde yer almanızı bekliyorum.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bakanların ve bürokratların bilim adamlarıyla çalışma konusunda istekli olduğunu düşündüğünü vurgulayarak, “Zaman vakit bu çeşit toplantıları yaparak, bununla birlikte de geleceğe bildirimizi verme ve halkın da itimadına mazhar olma imkanını yakalamış oluruz diye düşünüyorum. Ve gelin daima birlikte Türkiye için çabucak artık diyerek, ülkemizi afetlere hazırlıklı, afetlere dirençli, afetleri en az kayıpla atlatan, afetler sonrasında da süratle toplanan bir yer haline getirelim. Rabb’im yar ve yardımcımız olsun diyorum.” sözlerini kullandı. (AA)