İsrail’de haftalardır düzenlenen protestolara katılanlar arasında CEO’lar, askerler, ileri teknoloji yöneticileri, doktorlar ve avukatlardan oluşan profesyoneller dikkat çekiyor.
İsrail’de Başbakan Binyamin Netanyahu hükümetinin yargı düzenlemesi ve diğer sağ politikalarına karşı çıkan protesto hareketi, 6 aydır gösterilerine devam ederken üst sınıflardan gelen protestocuların fazlalığı da dikkat çekiyor.
Bloomberg’in analizine göre, bu protestolarda normalde alışık olunduğu şekilde düzen tarafından dışlanan radikaller değil, üst düzey yöneticiler, yedek askerler ve CEO’lar da bulunuyor. Bu gruplar Netanyahu’nun popülist politikalarına karşı bayrak gibi geleneksel sembolleri kullanıyor.
İŞ DÜNYASI PROTESTOLARIN İÇİNDE
Protestonun liderlerinden olan fizikçi Shikma Bressler, “Bunlar İsrail toplumunun bel kemiği. Şirketler kurmuş ve büyük organizasyonlara başkanlık etmiş insanlardır. Sokaklarda tutuklanan kişiler arasında unicornların (değeri 1 milyar doları geçen şirketler) CEO’ları da var” dedi.
Adını İsrail milli marşından alan Hofshi b’artzenu (Ülkemizde özgür) grubu bileşenleri arasında üst düzey isimler göze çarpıyor.
Bir CEO olan Eran Schwartz, eski bir hava kuvvetleri pilotu ve Sosyal Eşitlik Bakanlığı’nda Genel Müdür Yardımcılığı görevinde bulunması ile tanınıyor. Kendini Silikon Vadisi’ndeki kadınları tanıtmaya adamış eski bir girişimci olan Daria Shaked Henig ise önemli protestoculardan biri.
Ekibin yürütme komitesinde eski genelkurmay başkanları olan Dan Halutz ve Moshe Ya’alon da bulunuyor. Eski başsavcı yardımcısı Dina Zilber, üst düzey bir avukat olan Gilead Sher ve bir yatırım danışmanı Yossi Kucik de ekibin yürütme komitesinde bulunuyor.
Teknoloji girişimcisi Zohar Levkovitz, İsrail’in en büyük reklam firmasının eski CEO’su Ilan Shiloah ve büyük bir halkla ilişkiler firmasının sahibi olan Itay Ben Horin de aktif protestoculardan.
Haftalık toplantılar düzenleyen üst düzey isimler aynı zamanda fon tahsisi, stratejik planlama ve STK’ların ofis hizmetlerini sağlama gibi görevler üstleniyor.
NE OLMUŞTU?
İsrail Adalet Bakanı Yariv Levin’in, 5 Ocak’ta duyurduğu “yargı reformu”, Yüksek Mahkeme’nin yetkilerini sınırlandırma ve iktidarın yargı atamalarında söz sahibi olması gibi değişiklikler içeriyor.
Netanyahu, ülke çapında giderek artan kitlesel protestolara ve grevlere neden olan yargı düzenlemesini 27 Mart’ta ertelediğini açıklamış ancak 2023-2024 bütçesinin mayıs sonunda Meclisten geçmesinin ardından yargı düzenlemesini tekrar gündeme getireceklerini duyurmuştu.
Netanyahu koalisyonu ve muhalefet arasındaki yargı düzenlemesi müzakerelerinin tıkanmasının ardından hükümet, yakın zamanda yargı düzenlemesi kapsamında yeniden düğmeye basmıştı.
Netanyahu hükümetine karşı 6 aydır ülke genelinde süren gösteriler, yargı reformunun yeniden gündeme gelmesiyle son haftalarda hızlandı.
Kaynak: Sözcü