Gaziantep FK’den ayrıldıktan sonra ailesine vakit ayırdığını belirten Erol Bulut, “Süper Lig’den teklifler aldım. Gelen 1-2 teklif oldu lakin bu dönem yeni bir vazife almayacağımı söylemiştim. Kendimi yeni döneme hazırlıyorum. Meskende, yurt içinde ya da yurt dışında maçlar izliyorum. Bir hafta evvel Fransa’daydım. Orada 4 gün maç izledim. Önümüzdeki hafta Hollanda, Almanya ve Belçika’da olacağım. Maçları izleyerek hem futbolcu portföyümü geliştiriyorum hem de ilişkiler kuruyorum. İzlediğim maçlarda oyuncu listemize birkaç futbolcu ekledik. Fransa’da çok yetenekli futbolcular var. Kimileri ülkemize getiremeyeceğimiz futbolcular fakat alınabilecek genç ve deneyimli futbolcular da var. Kıymetli olan yurt içi ya da yurt dışında hangi kadroda çalışacağım. Ona nazaran planlarımı yapacağım” sözlerini kullandı.
Süper Lig’deki şampiyonluk yarışını pahalandıran Bulut, şöyle konuştu: “Süper Lig’de son haftalar heyecanlı geçiyor. Galatasaray döneme makus başladı, âlâ bir çıkışı oldu lakin son haftalarda yeterli futbol oynadıklarını düşünmüyorum. Fenerbahçe önderi yakaladı derken, Giresunspor deplasmanındaki puan kaybıyla geriye düştü. Avantaj Galatasaray’ın elinde. Şu an ‘Üç Büyükler’e baktığımızda, Beşiktaş futbol olarak daha göze beğenilen gelen bir oyun ortaya koyuyor. Topladıkları puanlarla da rakiplerine yaklaştı. Dönem sonuna kadar heyecanın devam edeceğini düşünüyorum. Kimileri ‘Şampiyon olduk’ diye düşünebilir fakat son haftalar hiçbir vakit ‘Hallettik, bitti’ halinde geçmiyor. Maçlar sıkıntı geçiyor. Değişebilir mi? Değişebilir. Zira bu futbol. Her maçı kazanacaksınız diye bir durum yok. Alt sıralardaki ekipler da ligde kalma uğraşı veriyor. Tüm güçleriyle alana çıkıyorlar. Giresun’da olduğu üzere. Güç geçecek. En az yanılgıyı yapan şampiyon olacak. Galatasaray 5 puan önde. Fenerbahçe, rakibinin puan kaybetmesini beklemek zorunda. Şampiyonluk kendi elinde değil. Galatasaray puan kaybedecek, Fenerbahçe maçlarını kazanacak… Son maçı da Galatasaray’ın alanında oynayacaksın. O da kolay değil. Şampiyonluk yarışının sonuna kadar devam edeceğini düşünüyorum.”
Fenerbahçe’nin performans manasında geriye gittiğini kaydeden Bulut, “Fenerbahçe’nin oyununda bir düşüş var. Fenerbahçe tempolu futbolla yeterli maçlar oynadı ancak rakip kadrolar tahlil ediyor ve sizi çözüyor. Sizin bir B planınız olmalı. B planınız olmadığında kasvetler yaşıyorsunuz. Demek ki B ve C planınız olması gerekiyor. Fenerbahçe’nin epeyce geniş bir takımı var. Her maçta farklı birinci 11’ler alana sürülüyor. Bu avantaj mı dezavantaj mı güzel belirlemek gerekiyor.” halinde konuştu.
“Benim dönemimde çok istedim”
Süper Lig’de bu dönem en yeterli performans ortaya koyan isimlerin başında kendi periyodunda transfer edilen Enner Valencia’nın geldiğini aktaran Erol Bulut, “Süper Lig’de bu dönem en beğendiğim isimleri sayarsam, Fenerbahçe’den Valencia diyebilirim. Valencia’yı Fenerbahçe’ye getiren biziz. Benim dönemimde çok istedim. Üç yıldır Fenerbahçe’de oynuyor ve 60’a yakın gol attı.” değerlendirmesinde bulundu.
Bulut, Valencia’nın vakit zaman sarı-lacivertli taraftarlar tarafından eleştirilmesi hakkında, şu görüşlerini aktardı: “İyi futbolcular da eleştirilebilir. Kaçırdığı penaltılar ve konumlar oldu. Valencia birkaç mevkide oynayabilecek kapasitede. Oyunun her alanında olan bir isim. Dar alanda oynayabilen, geniş alan yakaladığında tehlikeli olan bir isim. Kanatta, forvette oynatabiliyorsunuz. Çift forvette, forvet ardında oynatabiliyorsunuz. Bizim devrimizde de o konumlarda oynattık. Valencia bu dönem ligde 27 gol atmış. Fenerbahçe’nin gollerinin 3’te 1’ini atan kişi. Valencia’nın yanında 1-2 tane daha gol atabilen futbolcu olsaydı, Fenerbahçe daha farklı pozisyonda bulunabilirdi. Gol atmak olağan ki her şey değil, gol de yemeyeceksin. Defansta da tedbir almış olman gerek. Büyük gruplarda genelde ana sorun bu oluyor. Geriye atılan toplarda sorun yaşanabiliyor. Tahminen daha uzun uzunluklu bir pivot santrfor Valencia’nın yanında olsaydı, daha farklı olabilirdi.”
Erol Bulut, “Valencia, Aboubakar ve Icardi ortasında tercih yapma bahtınız olsaydı, hangi ismi takımınızda isterdiniz?” sorusuna, “Ben zati tercihimi yaptım. Valencia. Hem karakter hem futbolcu olarak kaliteli bir isim olduğunu esasen gösterdi. ‘Tam bir forvet mi?’ derseniz, değil. Kanatlara da kendini atabiliyor. Aboubakar ilee Icardi tahminen Valencia’ya nazaran daha net forvetler. Fakat Valencia 27 gol attığına nazaran, diğer bir şey konuşmamamıza gerek yok. Bir forvetten gol beklersiniz. Valencia da atıyor” karşılığını verdi.
“Abdülkerim her vakit almak istediğim bir futbolcuydu”
Bulut, Harika Lig’de bu dönem tesirli olan isimlerin sorulması üzerine, kelamlarını şöyle sürdürdü: “Fenerbahçe’de her maç farklı futbolcular ön plana çıkabiliyor. Kimi maçlarda Crespo, Rossi, Emre Mor, Arda… Beşiktaş’ta Aboubakar, Cenk ve Redmond öne çıkıyor. Son haftalarda onların yeterli performansıyla Beşiktaş şampiyonluk yarışına katılmış oldu. Galatasaray’da öne çıkan isim Icardi. Çok tesirli. Çok uzun olmamasına karşın yan toplarda çok tesirli, çok âlâ konum alıyor. Tam golcü diyebileceğimiz bir forvet. Nerede duracağını çok güzel biliyor. Tıpkı vakitte asist de yapabiliyor. Kerem de çok tesirli. Gruba büyük katkı sağladı. Defansta ufak tefek kusurlar yapmasına karşın Abdülkerim tesirli oluyor. Abdülkerim’i hem Malatya’da hem de Alanya’da çalışırken ben de çok istemiştim. Abdülkerim her vakit almak istediğim bir futbolcuydu. O periyotlarda onu gruba katamamıştık. Kendisini çok düzgün geliştirdi. Haklı olarak da Galatasaray’a transfer oldu. Orta alanda Torreira oyunu yönlendiren bir oyuncu. Galatasaray’ın kanatları da çok yeterli işliyor. Mertens yaşına karşın çok çalışkan bir isim.”
“Arda Güler harikulade bir çıkış yaptı”
Fenerbahçe’nin genç oyuncusu Arda Güler’in bu sezonki performansını kıymetlendiren Erol Bulut, “Arda harikulade bir çıkış yaptı. Son vakitlerde daha fazla müddet alıyor ve ekibe katkı sağlıyor. Son 1-2 maçta yorgunluğundan ötürü biraz düşüş var ancak bu doğal. Ben Fenerbahçe’deyken 15 yaşında bizimle idmanlara çıkıyordu. Yeteneği belirliydi. Genç futbolculara bazen çok yük bindiği vakit, olay bilakis gidebilir. Yorgunluk, fazla yük, fazla baskı olduğunda, ‘Ben hallederim’ durumunda oluyorlar. Gereğinden fazlasını göstermeye çalışıyorlar. Arda’nın şu an gidişatı yeterli. Sırf son iki maçta yorgunluğu biraz ortaya çıktı. Birinci oynadığı maçlardaki üzere değil. Biraz düşüş var. Bu da doğal. 17 yaşındaki bir futbolcudan bahsediyoruz. Ayakları yere bastığı sürece çok daha güzel yerlere gelebileceğini düşünüyorum. Herkes şu anki fotoğraftan yola çıkıyor, şu an âlâ lakin futbol devamlılık gerektiren bir spor. Seneye daha çok dakika, daha fazla sorumluluk alacak. O sorumluluklarla bakalım performansını nereye taşıyabilecek. Onun çalışmasını şimdiden futbolun dışında da yapması, hazırlanması gerekiyor.” sözlerini kullandı.
Avrupa’da teknik adamlık yapma maksadının sürdüğünün altını çizen Erol Bulut, “Avrupa maksadım her vakit var. Avrupa’da çalışmaya en yakın olduğum periyot Alanyaspor devrinden sonraydı. İtalya ile ilişkimiz vardı fakat tercihimi Fenerbahçe’den yana kullandım. Fenerbahçe’de 1 yıl hocalık yaptım. Fenerbahçe’den sonra da Avrupa’dan teklifler vardı fakat istediğim üzere değildi, Gaziantep FK’ye gittim. Şu anki niyetime nazaran yurt dışı olur mu? Evet o denli bir fikrim var. Natürel oradan gelen her teklifi kabul edeceksiniz diye bir esas yok. Orada da kurallar oluşması gerek. Grubun pozisyonu ve amaçlarını gözetmem gerekiyor.” formunda konuştu.
“Sana yapılmasını istemediğin şeyi diğerine yapmayacaksın”
Gaziantep FK’nin başındayken, o devirde çalışmayan birtakım teknik adamların misyon almak için kulüple temasa geçtiğini ve bunu hiç etik bulmadığını anlatan Erol Bulut, şu görüşlerini paylaştı: “Bu dönem için 1-2 teklif geldi lakin dönem sonuna kadar çalışmayacağımı söyledim. Şu an her grubun hocası var ve ligler devam ediyor. Şu an bir şey diyemem. Dönem bittikten sonra, gelecek haftalarda yurt dışında mı Türkiye’de mi çalışacağım belirli olacak. Beğenmediğim tek şey; bir kadroda çalışan teknik yönetici varken, öteki hocaların o ekiple irtibat kurması ya da bildiri göndermesi. Şık değil. Benim Gaziantep FK dönemimde de oldu. Sana yapılmasını istemediğin şeyi diğerine yapmayacaksın. Ben bu kadar diyorum. Hiçbir vakit o denli bir şeyin içine girmedim ve girmeyeceğim. O arkadaşlarımız çalıştıklarında, onların başına da geldiğinde, nasıl hissedeceklerini kendileri güzel düşünsün. Bildirisi alanlar almıştır esasen.”
“Cenab-ı Allah bir daha ülkemize inşallah bu türlü bir felaket yaşatmasın”
Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen zelzelesi Gaziantep’te ailesiyle birlikte yaşadığını aktaran Bulut, “Gaziantep’ten karşılıklı anlaşarak ayrıldık. Dönem sonuna kadar ailemle birlikte orada kalma kararı almıştım, zira çocukların okulu vardı. Bir tatile gidip, cumartesi akşamı dönmüştük. Pazartesi sabaha karşı zelzelesi biz de yaşadık. Biz biraz daha şanslıydık. Felaketi, endişeyi yaşadık. Anlatmak hakikaten kolay değil. 1999 zelzelesi oldu, empati yapabiliyordum lakin yaşadığınız vakit gerçekleri görmüş oluyorsunuz. Farklı bir his. Cenab-ı Allah bir daha ülkemize bu türlü bir felaket yaşatmasın. Bununla başa çıkmak zorundayız ve millet olarak da başa çıkıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Gelecek dönem Harika Lig’de yine çaba edecek Hatayspor ve Gaziantep FK’nin işinin kolay olmadığını lisana getiren Erol Bulut, “Gaziantep ve Hatay’ın tüm futbolcuları kiralık gitti. Satılan futbolcular da oldu. Kiralık oyuncuların geriye dönmesi kolay olmayacak. Futbolcuların oraya geri dönmesi ruhsal açıdan kolay olmayacak. Başta daima ‘Bir daha olacak mı?’ niyeti bulunacaktır. İki grubun da işinin önümüzdeki sene kolay olacağını düşünmüyorum. Onu yaşayan futbolcular, o psikoloji ile lige nasıl hazırlanacaklar merak ediyorum. Sıkıntı.” diyerek kelamlarını tamamladı.
Kaynak: Sözcü