TÜBİSAD’dan yapılan açıklamada, ETBİS’in bu yılın birinci yarısına ait bilgileri değerlendirildi. Bilgilere nazaran, salgın ile süratli bir yükseliş eğilimi gösteren e-ticaret hacmi, birinci yarıda da büyümeye devam etti.
Türkiye’de alışveriş alışkanlıkları kökten değişirken, ETBİS aracılığıyla açıklanan bilgilere nazaran, 2022’nin birinci yarısı prestijiyle Türkiye’de e-ticaret hacmi, bir evvelki yılın tıpkı periyoduna kıyasla yüzde 116 artarak 348 milyar TL olarak gerçekleşti. Bunun yüzde 38’lik kısmı sipariş adetlerindeki artıştan, yüzde 57’lik kısmı sepet fiyatındaki artıştan geliyor. Sipariş adetleri 2 milyar 294 milyona ulaşırken, e-ticaretin genel ticaret içerisindeki oranı yüzde 17,6’dan yüzde 18,5’e yükseldi.
Raporda yer alan datalara nazaran, salgından olumsuz etkilenen hava yolları, konaklama, seyahat üzere dalların e-ticaret hacimleri bu yıl sırasıyla yüzde 408, yüzde 344, yüzde 236 artarak bir evvelki yıla nazaran önemli büyüme kaydetti.
İlk yarıda toplam site ziyaretlerinin e-ticarete dönüşüm oranı yüzde 1,9’dan yüzde 2,5’e yükseldi. Kelam konusu yükseliş, tüketicilerin e-ticaret alışkanlığının arttığının bir göstergesi olarak bedellendiriliyor.
“TEKNOLOJİNİN DAİMA GELİŞMESİ İLE TÜM DÜNYADA E-TİCARETİN DEĞERİ ARTTI”
Açıklamada görüşlerine yer verilen TÜBİSAD İdare Şurası Üyesi ve E-Ticaret Komitesi Lideri Burak Ertaş, son yıllarda hayatta ve ticaretteki kıymeti güzelce artan e-ticaret pazarında birinci yarıda gerçekleşen büyümenin dikkat alımlı olduğunu ve önümüzdeki yıllarda da pazarın tıpkı biçimde büyümeye devam edeceğini düşündüğünü bildirdi.
Ertaş, şunları kaydetti:
“Özellikle sipariş adedindeki yüzde 38’lik artış, pandemi tesirinin bitmesine karşın tüketicilerin alışveriş davranışlarının kalıcı olarak değiştiğinin çok kıymetli bir göstergesi. Teknolojinin daima gelişmesi ile tüm dünyada e-ticaretin değeri arttı. ETBİS bilgilerine nazaran, 2022 yılının birinci 6 ayında ülkemizde e-ticaret hacmi bir evvelki yılın birebir periyoduna nazaran yüzde 116’lık artışla 348 milyar TL olarak gerçekleşti. Bu büyüme ile pazar dinamiklerinin çok süratli değiştiği görülüyor.
2022 yılı prestijiyle ülkemizde ETBİS’e kayıtlı olup pazar yerlerinde e-ticaret faaliyetinde bulunan 488 bin 706 adet işletme bulunuyor. Bunun yanında e-ticaret sayesinde tüketiciler, daha fazla esere ulaşarak ve eser seçeneklerini karşılaştırarak satın almaya karar verebiliyor. Hasebiyle e-ticaret platformları, işletmeler ve tüketiciler için sağlıklı kesim dinamikleri oluşturulması en değerli mevzulardan biri olarak öne çıkıyor.”
“E-TİCARET YASASI İLE SÜRDÜRÜLEBİLİR VE SAĞLIKLI BİR BÜYÜME BEKLENİYOR”
TÜBİSAD İdare Şurası Lideri Levent Kızıltan da son yıllarda süratle büyüyen e-ticaret hacmini olumlu olarak değerlendirirken, bu bahisle ilgili tüzel düzenlemelerin gündeme gelmesinin olağan olduğunu belirtti.
Haksız ticari uygulamaların önüne geçerek adil bir kesim dinamiği tesis etmek ve Türkiye’deki e-ticaret pazarının sağlıklı bir biçimde büyümesini sağlamak ismine temmuz ayında çıkarılan e-ticaret yasasını, dal ve tüketici istikametinden pahalandıran Kızıltan, şunları kaydetti:
“e-ticaret yasasının yalnızca işletmelere yönelik değil, tüketicilere yönelik yararları da bulunuyor. Platformların ve pazaryerlerinin süreçler ve tertip konusunda firmalara sağladığı ‘pazara giriş’ imkanlarının yarattığı faydayı sürdürülebilir kılabilmek bir taraftan kurumsallaşmaya katkıda bulunurken, başka taraftan markaların kendi e-ticaret ortamlarının da sağlıklı çalışabilmesi, rekabet ve eser idaresi konusunda gelişmelerin de temin edilmesi son kullanıcılara sağlanacak kıymet yaratımı için son derece kıymetlidir. ABD’de daha özgür olan piyasa ortamlarına kıyasla Avrupa’nın kendi pazarlarını, firmalarını ve tüketicilerini muhafazaya yönelik tedbirleri dikkatle izlenmeli, yarar sağlayacak düzenlemelerden yararlanma imkanı da mümkün olmalıdır. Ülkemizin faydasına olan bu düzenlemenin süratlice kanunlaştırılmasını sağlayarak yürürlüğe geçiren Ticaret Bakanlığını kutlamak gerekir.”
Türkiye’nin bilhassa yazılım alanında katma bedeli hayli yüksek olan ülkelerden biri olduğunu vurgulayan Kızıltan, “Yetişmiş ve yetenekli bir elemanın kaybedilmesi ile şirketler değerli kayıplar veriyor. Son yıllarda artan beyin göçünün önüne geçebilmek için ülkemizin gençlerine daha evvelden söylemediğimiz, farklı ve yeni şeyler söylememiz gerekiyor.” sözlerini kullandı. (AA)