İktidar, vergi ve harçlara yaptığı büyük zamların yanı sıra Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) ve Katma Değer Vergisi (KDV) artışları ile krizin tüm faturasını vatandaşa yüklemeye başladı. İğneden ipliğe binlerce ürünün fiyatında artışa neden olacak yeni vergiler vatandaşın cebinden çıkıp bütçenin faiz yükünü de finanse edecek. Vatandaşlarının ödediği vergi ile karşılanan bütçe giderlerinde faize ödenen para yıllarca 50 milyar TL seviyesindeydi.
Türkiye’nin başkanlık sistemine geçtiği 2018 yılından itibaren her yıl katlanarak artmaya başladı. 2023 yılının ilk 5 ayında bütçeden yapılan faiz ödemesi 237.8 milyar TL oldu. 2022 yılının tamamında ödenen 310.9 milyar TL’nin yüzde 76’sına denk gelen bu tutar henüz daha 2023’ün ilk beş ayında gerçekleşti. Geçen yıl Kur Korumalı Mevduat (KKM) faiz giderlerinin vergi gelirlerine oranı 2022 yılında yüzde 17.1 oldu. Bu yılın ilk beş ayında ise KKM dahil faiz giderleri 242.3 milyar TL’ye ulaşırken, 1 trilyon 371.1 milyar TL’ye ulaşan vergi gelirlerine oranı yüzde 17.7’ye yükseldi. Yani 5 ayda devletin topladığı 100 TL verginin 17.7 TL’si faiz ve KKM gideri oldu.
ÖDEMELER ARTIYOR
AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında Türkiye’nin faiz gideri 51.9 milyar TL’ydi. 2021’de 180.9 milyar TL’ye ulaşan faiz maliyeti 2022’de 310.9 milyar TL’ye kadar çıktı. AKP döneminde bütçeden yapılan faiz ödemeleri 1 trilyon 847.6 milyar TL’ye kadar ulaştı. Bu hesaba KKM dahil değil. KKM, bütçede ‘Mevduat ve Katılma Hesaplarının Kur Artışlarına Karşı Korunmasına İlişkin Giderler’ başlığıyla yer alıyor.
KKM ‘faiz gideri’ olarak görülüyor
Ekonomistler, maliyeti faiz dışı gider olarak gösterilen KKM’nin “bir faiz gideri” olduğuna dikkat çekiyor. KKM için mayıs ayında 1.6 milyar TL ödeme yapıldı. Ocak-mayıs döneminde KKM’nin bütçeye yükü 4.44 milyar TL oldu. Böylelikle 2022 yılı Mart ayından bugüne kadar toplam maliyet 97.1 milyar lira seviyesine ulaştı. Bu tutar da eklediğinde AKP döneminde 2002’den bu yana bütçeden yapılan faiz ödemeleri 1 trilyon 944.7 milyar lirayı buldu.
Merkez Bankası finanse edecek
Bütçeye haziran ayında Kur Korumalı Mevduat’tan gelecek yük devasa bir boyuta ulaşacak. Ekonomistler, dolardaki hızlı yükseliş nedeniyle KKM’de haziranda 150 milyar TL kur farkı yükü oluşabileceğini hesaplıyor. Ancak, ekonomi yönetimi KKM ödemelerinin tamamının Merkez Bankası’na devriyle bütçeyi rahatlatmayı amaçlıyor.
Meclis’e sunulan torba yasa ile KKM hesaplarının kur farkı maliyeti Hazine’den Merkez Bankası’na devrediliyor. Böylece haziran ayında TL’de gerçekleşen yüzde 20’luk değer kaybının yarattığı kur farkı maliyetini Hazine yerine Merkez Bankası ödeyecek. Merkez Bankası’nın bir nevi bütçeyi finanse edeceğini ve emisyon yaratımıyla enflasyonu negatif etkileyeceğine dikkat çekiliyor.
Kaynak: Sözcü