admin

admin

21 Ağustos 2023 Pazartesi

DEHB nedir? Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) belirtileri neler?

DEHB nedir? Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) belirtileri neler?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

DEHB, dikkat eksikliği, hiperaktivite ve dürtüsellik belirtileriyle tanımlanan bir nörobiyolojik durumdur. Hem çocukluk döneminde hem de yetişkinlikte görülebilen bu bozukluk, günlük yaşamı etkileyebilir. Uygun tedavi ve destek ile DEHB’yi yönetmek mümkün. Özgün tedavi planları, bireyin ihtiyaçlarına uygun şekilde belirlenir. Bilgi ve anlayışla yaklaşarak, DEHB’nin üstesinden gelmek mümkün.

DEHB NEDİR?

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), genellikle çocukluk döneminde başlayan ve yetişkinlikte de devam edebilen nörobiyolojik bir bozukluktur. Bu bozukluk, dikkat eksikliği, hiperaktivite ve dürtüsel davranışların belirgin bir şekilde görüldüğü bir durumu ifade eder. DEHB’nin kesin nedeni bilinmemekle birlikte, genetik, çevresel ve nörolojik faktörlerin etkileşimi sonucu ortaya çıktığı düşünülmektedir.

DEHB’nin temel özellikleri şunlardır:

Dikkat Eksikliği: DEHB’li bireyler, görevlere odaklanmakta zorluk yaşayabilirler. Uzun süreli dikkat gerektiren görevlerde sık sık dikkatleri dağılabilir, ayrıntıları gözden kaçırabilirler. Kolayca sıkılırlar ve bitmemiş işleri sık sık bırakırlar.

Hiperaktivite: Hiperaktivite, aşırı hareketlilik ve yerinde duramama durumunu ifade eder. Çocuklarda sıkça görülen belirtiler arasında yer alır. Bu belirtiler arasında sürekli koşma, tırmanma, yerinde duramama, sık sık elleri ve ayaklarıyla oynama gibi davranışlar bulunabilir.

Dürtüsellik: DEHB’li bireyler düşünmeden hareket etme veya konuşma eğiliminde olabilirler. Sırası gelmeden cevap verme, sabırsızlık, başkalarının sözünü kesme gibi davranışlar dürtüsellik belirtileri olarak örnek verilebilir.
DEHB, yaşamın farklı alanlarını etkileyebilir. Okul başarısızlığı, sosyal zorluklar, düşük özsaygı ve iş yaşamında sıkıntılar gibi sonuçlar doğurabilir. Ancak erken tanı, uygun tedavi ve destek ile bu olumsuz etkiler hafifletilebilir. DEHB tedavisinde genellikle psikoterapi, davranış terapisi ve ilaç tedavisi gibi yöntemler kullanılır.

DEHB tanısı konulurken, belirtilerin en az altı ay boyunca ve farklı ortamlarda (örneğin okul, ev) görülmesi gerekmektedir. Tanı süreci uzman bir psikiyatrist veya psikolog tarafından yapılır.

DEHB BELİRTİLERİ NELER?

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), çeşitli belirtilerle kendini gösterebilen bir durumdur. Bu belirtiler, dikkat eksikliği, hiperaktivite ve dürtüsellik olarak üç temel grupta toplanabilir. Aşağıda DEHB’nin belirtilerine örnekler verilmiştir:

Dikkat Eksikliği Belirtileri:

Görevleri Tamamlamada Güçlük: Uzun süreli veya sıkıcı görevlere odaklanmakta zorlanma, işleri bitirmekte güçlük yaşama.

Dikkat Dağınıklığı: Görevler sırasında dikkatin hızla başka yerlere kayması, kolayca sıkılma.

Ayrıntıları Gözden Kaçırma: Detayları gözden kaçırma eğilimi, hatalı veya eksik işler yapma.

Organizasyon Zorluğu: Zamanı iyi yönetememe, işleri düzenleme ve planlama konusunda sıkıntı yaşama.

İşlerde Sürekli Ertelenme: Görevleri ertelemeye meyil, son ana kadar beklemek.

Hiperaktivite Belirtileri:

Duramama Hali: Yerinde durmakta güçlük, sürekli hareket etme veya sallanma.

Fazla Konuşma: Sürekli ve gereksiz yere konuşma, başkalarının sözünü kesme.

Zorla Sessiz Kalamama: Durması gereken yerde duramama, sık sık yer değiştirme.

Sakin Olamama: Rahatça oturamama, sürekli yer değiştirme veya durmadan eller ve ayaklarla oynama.

Dürtüsellik Belirtileri:

Cevapsız Davranışlar: Düşünmeden cevap verme, soru tamamlama veya davranışlarda aceleci olma.

Sabırsızlık: Sıra bekleme veya sonuçları beklemekte zorluk, hemen sonuç almak isteme.

Başkalarını Kesme: Konuşma veya etkinliklerde başkalarının sözünü kesme, sırası gelmeden konuşma.

Tehlikeli Davranışlar: Tehlikeli durumları veya sonuçları düşünmeden hareket etme.

DEHB NEDENLERİ NELER?

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu’nun (DEHB) kesin nedeni tam olarak bilinmemektedir, ancak bir dizi faktörün etkileşimi sonucu ortaya çıkabileceği düşünülmektedir. Bu faktörler genetik, çevresel ve nörolojik olabilir. İşte DEHB’nin olası nedenleri:

Genetik Faktörler: Aile geçmişi, DEHB riskini artırabilir. Genetik faktörler, DEHB’nin gelişiminde rol oynayabilir. DEHB’li kişilerin ailelerinde DEHB veya benzer özellikler taşıyan bireylerin bulunma olasılığı daha yüksektir.

Nörolojik Faktörler: Beyin yapısı ve işlevi DEHB’nin gelişiminde önemli bir rol oynayabilir. Beyindeki nörotransmitterlerin (beyin hücreleri arasında iletişimi sağlayan kimyasal maddeler) dengesi ve işlevi, DEHB semptomlarının ortaya çıkmasında etkili olabilir.

Nörotransmitter Denge Bozukluğu: Dopamin ve norepinefrin gibi nörotransmitterlerin düzensizliği veya düşük seviyeleri, DEHB’nin nörobiyolojik temelini oluşturan faktörlerdir. Bu nörotransmitterler, dikkat, odaklanma ve dürtü kontrolü gibi işlevlerde rol oynar.

Çevresel Faktörler: Anne karnında veya erken çocukluk döneminde maruz kalınan çevresel faktörlerin (örneğin, sigara içme, alkol veya uyuşturucu kullanımı, beslenme) DEHB riskini artırabileceği düşünülmektedir. Ancak çevresel faktörlerin tek başlarına DEHB’ye neden olduğunu gösteren kesin kanıtlar henüz yoktur.

Prematürite veya Doğum Komplikasyonları: Prematürite veya doğumda yaşanan bazı komplikasyonlar, beyin gelişimini etkileyebilir ve DEHB riskini artırabilir.

Beyin Alanlarındaki Farklılıklar: Beyindeki belirli bölgelerdeki gelişimsel farklılıklar veya işlev bozuklukları da DEHB’nin nedenleri arasında yer alabilir. Bu alanlar arasında özellikle dikkat ve dürtü kontrolü ile ilişkilendirilen frontal korteks bölgesi bulunmaktadır.

DEHB TEDAVİSİ NASIL?

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) tedavisinde bir dizi farklı yöntem kullanılabilir. Tedavi yaklaşımı, bireyin yaşına, semptom şiddetine, altta yatan faktörlere ve bireysel ihtiyaçlara göre belirlenir. Genellikle birkaç tedavi yönteminin kombinasyonu kullanılarak en iyi sonuçlar elde edilir. İşte DEHB tedavi yöntemlerinin bazıları:
Psikoterapi (Konuşma Terapisi): DEHB’li bireyler, işlevselliği artırmak, dürtü kontrolü sağlamak ve problem çözme becerilerini geliştirmek için psikoterapi alabilirler. Davranış terapisi, bilişsel davranışçı terapi (BDT) gibi terapi türleri kullanılabilir.

İlaç Tedavisi: Bazı DEHB vakalarında, semptomları yönetmek ve kontrol altına almak için ilaç tedavisi önerilebilir. Bu ilaçlar genellikle uyarıcı ilaçlar olarak adlandırılır ve dopamin ve norepinefrin gibi nörotransmitter seviyelerini düzenleyerek dikkat ve dürtü kontrolünü artırabilirler. İlaç tedavisi, bir psikiyatrist tarafından düzenlenmeli ve takip edilmelidir.

Eğitim ve Davranışsal Yaklaşımlar: DEHB’li bireylere, dikkat ve öğrenme becerilerini artırmaya yönelik eğitim ve davranışsal stratejiler öğretilir. Öğretmenler ve ebeveynler, bu stratejileri günlük yaşamda kullanarak bireyin işlevselliğini artırabilirler.

Çevresel Düzenlemeler: Okul veya iş ortamlarında çevresel düzenlemeler, bireyin odaklanmasını kolaylaştırabilir. Daha az dikkat dağıtıcı bir çalışma ortamı yaratmak, öğrenme ve çalışma verimliliğini artırabilir.

Yaşam Tarzı Değişiklikleri: Sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıkları, DEHB semptomlarının yönetimine yardımcı olabilir. Düzenli fiziksel aktivite, sağlıklı beslenme, düzenli uyku ve stres yönetimi, semptomların hafifletilmesine yardımcı olabilir.

Aile Eğitimi ve Destek: Aile üyeleri, DEHB hakkında bilgi edinerek bireyin ihtiyaçlarını daha iyi anlayabilir ve destek sağlayabilir. Aile eğitimi, çocuğun veya yetişkinin evde ve okulda daha iyi başarılı olmasına yardımcı olabilir.

Kaynak: Sözcü

Devamını Oku

Yangın sırasında aşağı atlamışlardı! İBB eski daire başkanı kurtuldu, eşi öldü

Yangın sırasında aşağı atlamışlardı! İBB eski daire başkanı kurtuldu, eşi öldü
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Yangın, gece saat 04.15 sıralarında Acıbadem Mahallesi Tekin Sokak’ta meydana geldi. İddiaya göre, 3 katlı binanın 3’üncü katında yangın çıktı. Olay yerine çok sayıda itfaiye, polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Yangının çıktığı dairede kalan Hatice Arslan, eşi Cemil Arslan ve kızları Şeyma Arslan, yangını fark ederek alevlerden kaçmaya çalıştı.

KENDİLERİNİ BOŞLUĞA BIRAKTILAR

Alevlerin kısa sürede daireyi sarması nedeniyle aile, balkona çıktı. Alevlerin balkona doğru ilerlemesiyle demir korkuluklardan aşağı doğru sarkan çift, daha fazla tutunamayıp kendilerini 3’üncü kattan boşluğa bıraktı.

BİRİ ÇARDAĞA, DİĞERİ ZEMİNE DÜŞTÜ

Cemil Arslan çardağın üzerine düşerek yaralanırken, zemine düşen eşi Hatice Arslan hayatını kaybetti. Yoğun dumandan etkilenen kızları Şeyma Arslan ise yangın kontrol alındıktan sonra merdivenleri kullanarak aşağı inmeyi başardı.

İş hayatına 1995 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde başlayan Cemil Arslan, Denetçilik, Müdürlük ve Daire Başkanlığı ile Belbim A.Ş, Bimtaş A.Ş. ve İstanbul Ulaşım A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanlığı görevlerini üstlendi.

Çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine, olay yerine çok sayıda itfaiye, sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemleri alırken, itfaiye ekipleri ise yangına müdahale etti. Sağlık ekipleri, Cemil Arslan ve Şeyma Arslan’a olay yerinde ilk müdahaleyi yaptıktan sonra Kadıköy Numune Devlet Hastanesi’ne sevk etti. Yaralıların hayati tehlikesinin bulunmadığı öğrenildi.

Kaynak: Sözcü

Devamını Oku

Almanya’da üretici fiyatları 2,5 yıl sonra ilk kez düştü

Almanya’da üretici fiyatları 2,5 yıl sonra ilk kez düştü
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Almanya’da üretici fiyatları temmuzda 2,5 yıl sonra ilk kez düşüş kaydetti.

Almanya Federal İstatistik Ofisi (Destatis), temmuz ayına ilişkin Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) sonuçlarını açıkladı.

Buna göre, ülkede ÜFE, temmuzda bir önceki aya kıyasla yüzde 1,1 ve yıllık bazda yüzde 6 geriledi. Böylece sütten otomobile kadar birçok alanda üretici fiyatları Kasım 2020’de yaşanan yüzde 0,5’lik gerilemenin ardından yıllık bazda ilk kez düştü.

Destatis açıklamasında “geçen yılın aynı ayına göre buna benzer en son düşüş, Ekim 2009’daki küresel finansal kriz nedeniyle olmuştu” hatırlatması yapıldı. Ülkede ÜFE, Ekim 2009’da yüzde 7,6 düzeyinde gerilemişti.

Haziranda yüzde 0,1’lik küçük bir artış yaşanan ÜFE’de temmuz ayına ilişkin piyasalardaki beklenti yüzde 5,1’lik düşüş yönündeydi.

BAZ ETKİSİ VURGUSU YAPILDI

Destatis açıklamasında, temmuzda fiyat düşüşünün en önemli nedeninin “özellikle bir önceki yıl çok yüksek fiyat seviyesinden kaynaklanan baz etkisi” olduğu belirtilerek, söz konusu fiyatlarda temmuzda geçen yılın aynı ayına göre yüzde 19,3 daha düşük maliyetli olan enerjinin etkisi olduğu vurgulandı.

Temmuz ayında elektrik fiyatları bir önceki yıla göre yüzde 30 düşerken, petrol ürünleri yüzde 16,6 daha ucuzdu. Gıda ürünleri ise temmuzda bir önceki yıla göre ortalama yüzde 9,2 daha pahalı oldu.

Açıklamada, enerji hariç üretici fiyatlarının bir yıl öncesine göre yüzde 2 daha pahalı olduğu da vurgulandı.

Şeker fiyatlarında yıllık bazda yüzde 87,5 ve meyve fiyatlarında yüzde 18,5 artış görüldüğü aktarılan açıklamada, temmuzda tereyağı fiyatının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 30,4 ve bitkisel yağ fiyatını yüzde 38,8 daha ucuz olması dikkati çekti.

Bu arada, gıda fiyatları Almanya’daki enflasyonun en büyük itici güçlerinden biri olmaya devam ediyor. Almanya’da haziran yüzde 6,4 olan yıllık enflasyon, yıllık olarak ucuzlayan petrol fiyatlarının etkisiyle temmuzda yüzde 6,2’ye gerilemişti. Gıda fiyatları ise temmuzda bir yıl öncesine göre yüzde 11 artmıştı.

Kaynak: Sözcü

Devamını Oku

Depremzede abla-kardeşin tıp fakültesi sevinci

Depremzede abla-kardeşin tıp fakültesi sevinci
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Gaziantep’in Islahiye ilçesinde Fatma Nida Yaşar (20) ve Nurullah Yaşar (18) depremin ardından Adıyaman’da konteyner kentte yaşamaya başladı. Abla-kardeş deprem felaketinin tüm olumsuzluklarına rağmen konteynerde günde 8 saat ders çalışarak sınava hazırlandı.

Ders çalışmaktan arta kalan zamanlarını deprem bölgelerindeki insani yardım çalışmalarına ayıran iki kardeş, Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nın (YKS) sonuçlarının açıklanmasının ardından tercihlerini de birlikte yaptı. İki kardeş, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesini kazandı.

Kardeşi ile aynı üniversitede, aynı bölümde okuyacak olmanın büyük heyecanı ve gururunu yaşadığını belirten Fatma Nida Yaşar, “İkimizin de hedefi iyi bir tıp fakültesiydi, kardeşim ile aynı üniversitede aynı bölümde okuyacak olmanın heyecanını yaşıyorum” dedi.

Deprem felaketine rağmen toparlanarak ablası ile inanarak çalıştıklarını belirten Nurullah Yaşar, ablasının her zaman en yakını olduğunu, bundan sonra da sınıf arkadaşı olacağını söyledi.

Kaynak: Sözcü

Devamını Oku

200 liranın alım gücü başkanlık sisteminde ne kadar azaldı?

200 liranın alım gücü başkanlık sisteminde ne kadar azaldı?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 24 Haziran 2018 seçimlerinden 5 gün önce, 19 Haziran’da yaptığı konuşmada, “Bu kur filan, bunların hiçbirisi bizim geleceğimizi belirleyen şeyler değil, geleceğimizi, biz belirleyeceğiz. 24’ünde siz bu kardeşinize yetkiyi verin, ondan sonra bu faizle şunla bunla nasıl uğraşılır göreceksiniz” demişti.

Erdoğan yetkiyi aldı, 9 Temmuz 2018 günü de Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçildi. Başkanlık sistemi beş yaşını tamladı. Türk Lirası diğer para birimleri karşısında günden güne erirken Erdoğan ‘Ekonominin sorumlusu benim ben’ demiş ve ‘dolar alanın yaya kalacağını’ söylemişti.

Makro ekonomik verilere bakıldığında ülke ekonomisini uçuracağı söylenen başkanlık sisteminde Türkiye ekonomisinin her geçen gün daha da kötüleştiği görülüyor.

Türk Lirası’nın değer kaybı, rekor seviyeleri gören enflasyon ile vatandaşların cebine giren para günden güne eridi, alım gücü azaldı.

Enflasyon en büyük banknotumuz olan 200 liranın alım gücünü adeta kuşa çevirdi. İlk kez 1 Ocak 2009’da cüzdanımıza giren 200 TL başkanlık sistemi ile birlikte pul oldu.

İşte 200 liranın 5 yıldaki alım gücünde yaşanan çarpıcı değişim…

Kaynak: Sözcü

Devamını Oku

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.