Seçimler öncesindeki faiz ve kur politikası dış ticaret açığını patlatmış, yabancı sermaye girişinin kısıtlı olduğu bir dönemde ödemeler dengesinde kriz çanları çalmaya başlamıştı.
Seçim sonrasında göreve gelen ekonomi ekibi ise “rasyonele dönüş şart” dedi ve faiz ve kur politikasında “kademeli” bir değişim süreci başlattı.
Seçim öncesinde rezervler tüketilerek “tutulan” kur, seçim sonrasında kısmen “serbest” bırakıldı ve mayısta 20 liranın altındayken temmuzda 27 lirayı gördü.
Kurun “serbest” bırakılması ve faizin artırılmasındaki amaç, ithalatı pahalı ihracatı ise ucuz hale getirip ödemeler dengesi krizi riskini azaltmaktı.
Bu politika ile birlikte Türkiye’nin kredi risk primi düştü ve Borsa İstanbul’a sınırlı da olsa yabancı girişi başladı.
Ancak bu önlemler henüz dış ticaret açığına çare olmadı.
2023 yılı Temmuz ayında geçen yılın aynı ayına göre; ihracat yüzde 8,4 oranında artışla 20,1 milyar dolar, ithalat yüzde 11,1 oranında artışla 32,5 milyar dolar oldu. Yani ithalattaki artış hızı yine ihracattaki artış hızını geçti.
Böylece dış ticaret açığı bu dönemde yüzde 15,7 artışla 12,4 milyar dolara yükseldi.
Ocak-temmuz dönemindeki dış ticaret açığı da yıllık yüzde 18,2 artışla 73,6 milyar dolara ulaştı.
Üstelik bu açık tablosu, enerjide ithalat faturasının yıllık bazda temmuzda yüzde 33,9, ocak-temmuz döneminde yüzde 26 düşmesine rağmen ortaya çıktı.
İTHALAT NEDEN ARTIYOR?
İthalattaki artışta, birkaç faktör öne çıkıyor.
Birincisi, dolar ve enflasyondaki artış beklentisi, tüketim talebini öne çekmeye devam ediyor. Birçok vatandaş, aldıkları ara zam, enflasyon ve dolar karşısında hızla erimeden önce listesindeki ürünleri almaya çalışıyor.
Nitekim, tüketim malları ithalatı temmuzda yüzde 99,7’lik artışla 4,7 milyar dolara yükseldi. Ocak-temmuz döneminde ise bu kalem yüzde 67,9’luk artışla 26,3 milyar dolara ulaştı.
Otomobil başta olmak üzere motorlu taşıt ithalatı da temmuzda yüzde 164,6’lık artışla 3,4 milyar dolara yükseldi. Bu kalem ocak-temmuz döneminde yüzde 93,5’lik yüksek artışla 17,3 milyar dolara yükseldi. Otomobilin enflasyonist ortamda yatırım aracı olarak değerlendirilmesi de ithalatı artıran bir etken oldu.
Elektronik cihat ithalatı da temmuzda yüzde 65,8, ocak-temmuz döneminde yüzde 40,8 oranında arttı.
Ekonomi yönetimi, son dönemde tüketici kredilerinde hem faizi yükseltip hem de miktarı yükselterek ithalatı kısma yönünde adımlar atıyor.
ALTINDA REKOR AÇIK
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, ithalattaki artışta, otomotivin yanı sıra altın ithalatındaki artışın etkili olduğunu belirtti.
Bolat, “İthalattaki bu artışın en önemli sebeplerinden birisi işlenmemiş altın ithalatından kaynaklanmaktadır, yüzde 180’lik bir artış var ve ilk 7 ayda 20 milyar dolara yaklaşan bir rakam oldu, 19,4 milyar dolar” dedi.
Bu rakam, tüm zamanların en yüksek ocak-temmuz dönemi altın ithalatı olarak kayıtlara geçti.
Üstelik altın ithalatındaki söz konusu artış, Merkez Bankası’nın (TCMB) seçim öncesi iki ayda iç talebi karşılamak üzere kasasından 130 tonu aşan altın satışı yapması ve ithalatın kısıtlanmasına rağmen yaşandı.
Altın ithalatındaki artış da yine enflasyon ve dolarda artış beklentisiyle bağlantılı bir olgu oldu.
Kaynak: Sözcü