Asya Piyasaları Uzmanı Süleyman Mete Özbalaban, lityum arzının yetersiz olacağı ve elektrikli araçların ihtiyacını karşılayamayacağı konusunun şimdilik bir iddia olduğunu söyledi ve “Olmaz demiyorum ama düşük bir ihtimal” ifadelerini kullandı.
Lityum üreticilerinin küresel lityum arzının elektrikli araçların talebini karşılayamayacağı konusunda uyarıda bulunduğuna dair haberler lityum tedarikine dair endişelerin oluşmasına sebep oldu.
Maden ruhsatlarındaki gecikmeler, personel sıkıntısı ve enflasyonun, lityum üreticilerinin elektrikli araç üreticilerine yetecek kadar batarya metali tedarik etme kapasitelerini engelleyebileceğine dair öngörüler de bu endişelerin artmasına neden oldu.
PLANLANAN YATIRIMLAR YAPILIRSA…
Bu tür iddiaların bugüne kadar petrol ve buğday gibi stratejik pek çok ürün için dönem dönem gündeme geldiğini aktaran Özbalaban, “Genel olarak söylemek gerekirse, elektrikli araç bataryası için kritik olan şey yapılacak yatırım miktarı. Elektrikli araç üreticileri ve devletler 2030’a kadar planlanan yatırımları yaparsa batarya arzında çok büyük bir sorun yaşanmayacak” değerlendirmesinde bulundu.
Özbalaban, elektrikli araç sektöründe sorunun batarya ve motor için gerekli metallerin (lityum, kobalt ve nikel) büyük kısmının, yani yüzde 80’inin, Çin’de bulunması olduğunu dile getirdi.
Bu durumun hem Çin’e ham madde kontrolü avantajı, hem de diğer ülkelere göre ucuz batarya üretmesini sağladığını belirten Özbalaban, şu an Çin’in batarya üretiminde açık ara önde olduğunu Japon, ABD ve Avrupa Birliği (AB) şirketlerine de batarya ürettiğini vurguladı.
Özbalaban, “Dolayısıyla Çin yabancı üreticilere batarya vermeme kararı alırsa sorun olabilir. Bunun olması için de çok ciddi sorunların olması lazım. Çin de ABD, AB ve Japonya ile ticaret savaşını istemiyor” diye konuştu.
‘ÇİN’E BAĞIMLILIK AZALACAK’
ABD’nin elektrikli araç bataryası için sorunu çözebilmek ve Çin’in elinden bu kozu almak için iki strateji izlediğini aktaran Özbalaban, şunları kaydetti:
”Birincisi elektrikli araç için gerekli metallerin arzını artırmak adına Endonezya, Filipinler, Avustralya ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti başta olmak üzere Güneydoğu Asya ve Afrika ülkeleriyle iş birliği geliştiriyor. Bahsi geçen ülkelerde bulunan, lityum, kobalt ve nikel madenlerinin geliştirilmesine destek veriyor.
Dolayısıyla bu metallerde Çin’e olan bağımlılık gittikçe azalacak. Özellikle Japonya’nın öncülük ettiği ABD’nin de için de bulunduğu diğer strateji ise sodyum iyon bataryası gibi lityum iyon bataryaya alternatif bataryalar geliştirmek. Teknoloji tarihine de bakarsak bu tür durumlarda mutlaka ikame ürünün geliştirildiğini görüyoruz. Örneğin pamuk-polyester, doğal kauçuk-yapay kauçuk gibi.”
Özbalaban, sonuç olarak bu iki stratejinin başarılı olacağını ve lityum batarya arzı sorununun yaşanmayacağı öngörüsünde bulundu. (AA)
Kaynak: Sözcü