Türkiye ekonomisi zor günlerden geçiyor. Seçimden sonra Türk Lirası yabancı para birimleri karşısında tarihi dip seviyeleri görürken, son bir aydaki değer kaybı yüzde 30’u buldu.
14 Mayıs seçimleri öncesinde 19,50 lira seviyesinde bulunan dolar kuru ve 28 Mayıs’taki Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci turunun ardından 20 lirayı geçti. Aradan geçen sürede sürekli değer yitiren Türk Lirası dolar ve Euro’da rekor seviyeler görüldü. Dolar 26, Euro 28 lirayı görürken, gözler Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a çevrildi. Geçmişte ‘Türkiye’nin ekonomisinin sorumlusu benim ben!’ diyen ve son 1,5 yılda uyguladığı düşük faiz politikasıyla ekonomide dengeleri alt üst eden Erdoğan’ın sessizliği dikkat çekiyor.
‘DOLAR ALAN YAYA KALIR’
Oysa ki Erdoğan döviz kurunun TL karşısında değer kazanmaya başladığı sürecin en başında oldukça iddialı bir sözü Türk siyasi ve ekonomi tarihine kazandırmıştı. 6 Mart 2015 tarihinde cuma namazı çıkışı Ankara’da gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan doların Türk lirası karşısında 2 lira 64 kuruş seviyesini görerek rekor kırması üzerine, “Şu anda özellikle faiz lobisi veyahut da dolara aşırı derecede yatırım yapanlar, yaya kalabilirler. Bunu bilmeleri lazım” demişti. Erdoğan’ın sözleri aynı gün yandaş gazetelerin manşetlerinde de yer buldu.
Erdoğan’ın ‘dolar alan yaya kalır’ sözlerinden bugüne Türk Lirası dolar karşısında tam 10 kat değer kaybederek 26 lira seviyesini aştı.
Döviz kurundaki yükseliş, artan hayat pahalılığı ve belirsizlik ekonomideki bozulmayı hızlandırırken, patronlardan çalışana, gencinden yaşlısına milyonlarca vatandaş gelişmeleri kaygıyla izliyor.
Peki Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçmişte dövizdeki yükseliş ve faiz politikasına karşı neler söylemişti?
İşte Erdoğan’ın dolar kuru ile ilgili kadar dikkat çeken açıklamaları:
‘MERKEZ BANKASI LÜTFETTİ’
ŞUBAT 2015: Merkez Bankası’nın başındaki iyidir, hoştur vs. Ben iyiliğe hoşluğa yaptıklarıyla bakarım, kendi fiziğiyle bakmam. Dün Merkez Bankası lütfetti, politika faizinde çeyrek puanlık indirim yaptı yıl boyunca hepsinin toplamı 2,5 puan. Ocak ayında 1 kalemde 5.5 puanlık artış yapılmıştı. Ocak ayındaki artışın yarısı kadar indirim yapılmış değil. Böyle şey olur mu? Bizim Merkez Bankası’nın bağımsızlığına sözümüz yok. Bize karşı bağımsızlık mücadelesi veriyorsun da başka yerlere bağımlılığın mı var?
‘YARIN YİNE KUR SIÇRADI DİYECEKLER’
MART 2015: Ben Cumhurbaşkanı olarak eleştirimi yaparım, yapabilirim. Buna kimsenin de müdahale etme yetkisi yok. [Dönemin Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’na sesleniyor] Şimdi burada bu uyarılar yapıldığı halde artık biraz kendine çeki düzen ver. Ben diyorum ki faiz sebeptir enflasyon da neticedir. Bu da benim tezim. O ise enflasyon sebeptir, faiz neticedir diyor. Eğer enflasyon düşerse faizi düşürecekmiş. Bu demek senin yanlış yolda olduğunun alametidir. Bu milletle, girişimciyle, yatırımcıyla dalga geçmenin anlamı yok. Sen, sene içinde 3-4 kere enflasyonu revize etmeye kalkarsan, burada bir yerde su kaçağı var demektir. Ama sen ne yapıyorsun, Cumhurbaşkanı’na ve aleyhte konuşanlara laf yetiştiriyorsun. Yarın kur yine sıçradı diyecekler, tamam da tedbiri al. Bu işi batılı güçlerin verdiği kararlara göre hareket etmekle sürdüremez, faiz lobisinin verdiği talimatlarla hareket edemez.
‘PİYASALARI KURTARMAMIZ LAZIM’
KASIM 2016: Biz uluslararasında gelin hep birlikte altını devreye sokalım. Döviz baskısından piyasaları kurtarmamız lazım. Borçlanırken o şekilde borçlanmanın yolunu arayalım, yerli para birimleriyle borçlanmanın yollarını arayalım. Bu süreci beraber atlatmalıyız, dayanışma içinde atlatmalıyız. Bu vatan bizim, bu topraklar bizim. Hepimiz kardeşiz, dayanışma içerisinde bu süreci beraber atlatacağız. Unutmayın, yakın tarihin gördüğü en alçak darbe girişimini, en sinsi işgal teşebbüsünü, en kanlı terör saldırısını aynı anda yaşayıp başarıyla üstesinden gelen bu millet, elbette ekonomik baskılara karşı da kendisini müdafaa edecektir.
‘SİZLERİ ALLAH İÇİN SEVİYORUM…’
ARALIK 2016: Son günlerde hani bir döviz meselesi çıkardılar. Dolar şöyle oldu, böyle oldu. Ne olursa olsun. Ben milletime şunu hatırlatıyorum. Sevgili milletim, sizleri Allah için seviyorum. Yastığının altında döviz olanlar, gelsin parasını altına dönüştürsün. Gelsin, parasını TL’ye dönüştürsün. Türk Lirası değer kazansın. Altın değer kazansın. Ne lüzum var gideceğiz, dövize değer kazandıracağız? Gelin bunu yapın. Bu adımı attığımız sürece birilerinin oyunu da bozulacaktır. Hiç endişe etmeyin. Bu oyunu kısa zamanda bozarız. Bundan önce de bunu yaptılar. 2007-2008’de de yaptılar, o zaman ne dedim? Teğet geçecek, dedim. Aynı şeyi yine söylüyorum. Teğet geçecek.
‘SİZ KARDEŞİNİZE BU YETKİYİ VERİN’
HAZİRAN 2018: Bu kur filan, bunların hiçbirisi bizim geleceğimizi belirleyen şeyler değil. Bizim geleceğimizi, biz belirleyeceğiz. Bir takım çevreler ısrarla Türkiye’nin başına kara bulutlar toplamaya çalışıyor. Halbuki Türk ekonomisi bu tür saldırılara karşı şerbetlidir. 24’ünde siz bu kardeşinize yetkiyi verin, ondan sonra bu faizle şunla bunla nasıl uğraşılır göreceksiniz. Japonya eksi faizle çalışıyor. Amerika’ya geliyorsun ikilerde, bilemedin üçte… Onların bankaları böyle çalışıyor da bize ne oluyor? Şu anda 20’lerde, 25’lere kadar çıkıyor. Faizin böyle olduğu bir ülkede siz yatırım yapabilir misiniz? Arkadaşlar bunu değiştireceğiz, bu işin lamı cimi yok. Bir anda üç puan, arkadan bir buçuk puan daha. Şimdi bazıları diyor ki ‘Başkanım tam seçim arifesinde bunları kullanmayın, konuşmayın.’ Neyi konuşmayacağım?
ONLARIN DOLARLARI VARSA BİZİM ALLAH’IMIZ VAR
AĞUSTOS 2018: Bugün dünden daha iyi, yarın bugünden de iyi olacağız. Hiç endişeniz olmasın. Çeşitli kampanyalar sürdürülüyor. Bu kampanyalara kulak asmayın. Şunu unutmayın, onların dolarları varsa bizim de halkımız, hakkımız, Allah’ımız var. Çok çalışacağız, çok koşacağız. İnşallah 2023’e farklı gireceğiz. Benim buna imanım, inancım var.
‘LAF DİNLEMİYORDU…’
KASIM 2019: Bu faizi düşürmekten başka çare yok dedim, bunu düşürdükçe enflasyon düşer dedim, büyüme hızlanır dedim. Şimdi sistem değişince Merkez Bankası başkanını görevden alma yetkisini de aldık, laf dinlemiyordu. Yeni arkadaş ile devam ettik, dedik ki faiz oranlarını düşüreceğiz. Faiz kalkınmada en büyük zulümdür, üretimi durdurur, sizin büyümenizi engeller, adımlar atılınca hava değişir
‘ACI İLACI İÇMEMİZ GEREKİYOR’
KASIM 2020: Milletimizin geleceğine güvenle bakabilmesi için bugün alınması gereken tedbirler neyse onları hayata geçirmekten kaçınmıyoruz. Gerekirse şu aşamada bazı acı ilaçları içmemiz gerektiğinin de farkındayız. Dün yapılan faiz artırımı kararını bu çerçevede değerlendiriyorum. Asıl hedefimiz enflasyonu en kısa sürede önce tek haneli rakamlara, ardından orta vadeli hedeflerimizdeki seviyeye düşürerek faizlerin de buna uygun şekilde aşağı inmesini temin etmektir. Bu başarıldığında kurun da istikrara kavuşacağını düşünüyorum. Türkiye’yi faiz-enflasyon-kur sarmalından çıkarmamız şarttır. Aksi halde sürekli bu tartışmayı yaşamak, bu bedelleri ödemek mecburiyetinde kalacağız. Her zaman söylüyorum bugün burada yine söylüyorum: Faiz sebeptir, enflasyon neticedir. Bunu böyle bilin.
NASLAR NEYİ GEREKTİRİYORSA…
KASIM 2021: Bu görevde olduğum sürece faizle mücadelemi sonuna kadar sürdüreceğim. Bu konuda nas ortada. Nas ortada olduğuna göre sana, bana ne oluyor? Neymiş efendim? Faizleri düşürüyormuşuz. Benden başka bir şey beklemeyin. Bir Müslüman olarak naslar neyi gerektiriyorsa onu yapmaya devam edeceğim. Elhamdülillah biz doğru yoldayız. Çünkü faiz, zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapar hükmü bize öyle sıradan gelen bir hüküm değil.
YERLİ YERİNE OTURTACAĞIZ
ARALIK 2021: Benim her zaman bir ifadem var, ‘Para yatağında akar’, buna dikkat etmemiz lazım. Ve bu yatağını da şimdi buluyor, buldu, daha iyi olacak, acele etmiyoruz. Bir ara biliyorsunuz 10’un da altına düştü, şu anda 11 civarında zannediyorum. Bu istikrarlı şekilde gerek Maliye, Hazine gerekse Merkez Bankamızın dayanışmasıyla ve bizlerin de katkılarıyla, bütün istişare kurullarımızla bunu yerli yerine oturtacağız. Şöyle sabırla yola devam etmekte fayda var.
KUR DA DÜŞECEK FAİZ DE
OCAK 2022: Yavaş yavaş, kademeli bir şekilde, aceleci olmadan kur da düşecek, faiz de aynı şekilde düşecek ve 2022 bizim en parlak yılımız olacak inşallah.
TEMMUZ 2022: Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokacak bir programı uyguluyoruz. Sıkıntılarımız geçici ama unutmayın kazanımlarımız bakidir. Umudumuz canlı, geleceğimiz aydınlıktır. Ne yaptığımızı, ne için yaptığımızı, nasıl başaracağımızı ve sonuçta ne elde edeceğimizi gayet iyi biliyoruz. Milletimizden sadece sabırlı olmasını, bize güvenmesini istiyoruz.
BENİM ALANIM EKONOMİ NETİCESİ ORTADA
ŞUBAT 2023: Faiz ve enflasyon doğru orantılıdır, faiz sebep, enflasyon neticedir. Buna inanmayanlar olabilir, ben böyle inanıyorum. Alansa benim alanım da ekonomi ve neticesi ortada
Kaynak: Sözcü