Gökhan Zan sarsıntı anını anlattı: Her konutun altında atom bombaları patlıyordu

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Hatayspor’un eski antrenörü ve afetin başından beri Hatay’da çalışan Gökhan Zan, Spor Gecesi Digital’de açıklamalarda bulundu. Hatay’da sarsıntı gecesini çok sert formda yaşayan Gökhan Zan kentin yıkılışını bu sözlerle anlattı…

‘YIKILMASINI BEKLEDİK’

”Ben 9. kattaydım. Zihinsel engelli kardeşim, annem ve eşim vardı. Uyuyorduk. Bir anda eşimle uyandık. Durumumuzu almaya çalıştık. Annem ve kardeşim odamıza geldi. Herkes panik halindeydi. Sakin kalmaya ve yatak başında konum almaya çalıştık. Sarsıntı yavaş başladı, uyandırdı, sonra yavaşladı. Sonra durdu. Durur üzere oldu ve pik yaptı. Yıkılana kadar durmadı. Yazgımıza razı kaldık. Yıkılması lazım dedik. Yıkılmasını bekledik. Aklımdan öteki bir şey geçmiyordu. Binanın ayakta kalması olağan değil dedim. 1.5 dakikanın üstünde bir mühletti. Bitmedi. Çok uzundu. O anda iç duvarlar patladı.”

‘DEPREM DEĞİLDİ, ÖBÜR BİR ŞEYDİ’

”Kardeşimi sırtıma aldım. Direkt meskenden çıktık pijamalarımızla, zelzele durunca. Her taraf karanlıktı. Dua ettik. Sakin kaldık lakin çok ağırdı, çok şiddetliydi. Şoktu. Sarsıntı değildi öteki bir şeydi. Allah kimseye yaşatmasın. Çok uzun mühlet, çok uzun mühlet. Sallanıyorsun, şiddetleniyor, yavaşlayıp durduktan sonra bitmesi lazım. Sonra pik yaptı. Tekrar bu türlü canlandı ve durmadı. Vuruyorlar üstümüze üstümüze. Her konutun altında atom bombaları var ve patlıyordu. Yıkılması lazım ki dursun diye düşünüyorsun. O denli bir durumdu.”

‘FIRTINA, BUZ, PANİK HEPSİ BİR ARADAYDI’

”Ben indiğim her katta komşuların meskenlerinin içlerini görüyordum, duvarlar patlamıştı. O denli bir biçimde indik. Can havli, panik hali, herkes otomobile binmeye çalışıyordu. Çığlık sesleri, enkazdan çıkma çalışmaları, çığlık sesleri, çıplak ayakla koşan beşerler, elektriklerin gitmesi, fırtına, buz, panik, kıyamet… Hepsi bir ortadaydı. Gün ağırdı.”

‘ŞEHİRDE HER YER YERLE BİR’

”Sabah 7 üzere kent merkezine yürüdüm. Kent yok, her yer yerle bir. Enkazdan beşerler çıkıyordu, enkazların içinden gelen sesler. Yanan binalar. Bir şey yapamıyorsun. Yan yatan binalar. Yaşlı teyzelerin, amcaların yalvarışları enkazdan. Kabus üzereydi. Allah kimseye yaşatmasın. Etrafta kimse yok, yardım yok. Enkazlardan sesler geliyor. Çok zordu, çok zor…”

‘UZUN BİR SÜREÇ OLACAK’

”Yardımların anlık değil sürdürülebilir olması değerli. Gelen yardımlar 1 aylık değil, uzun bir süreç olacak. Çok vakit alacak, aylarca… Peyderpey yardımların sistemli olması kural. Bütün yardımseverlerden ricam, herkes çok uygun niyetli, herkes elinden gelenin fazlasını yapmak istiyor, bizim insanımız hassas, kenetlenildi, birlik beraberlik duygusu oldu. İnsanlığın ölmediğini gördük. Bu çok değerli. Benim halkımdan ricam, bu yalnızca bugünlük değil, yardımlar biraz daha bekleyerek programlı bir biçimde devam etmesi kıymetli.”