Duayen hukukçu, İstanbul Barosu eski Başkanı Avukat Turgut Kazan, Türkiye İşçi Partisi’nden (TİP) Hatay milletvekili seçilen ve halen cezaevinde tutulan Avukat Can Atalay’ın serbest bırakılmamasının “hukuk devletinin zerresinin kalmadığının somut bir örneği olduğunu” öne sürdü. Kazan, Anayasa Mahkemesi’nin 2021 yılında verdiği kararda, dokunulmazlık konusunda yasal düzenleme yapılması için TBMM Başkanlığı’na yazı göndermesine rağmen, bu konuda bir şey yapılmadığını söyledi.
Turgut Kazan Gezi Davası kapsamında 18 yıl hapis cezasına çarptırılan, milletvekili seçilmesine rağmen serbest bırakılmayan Can Atalay’ın durumunun dokunulmazlık kazanıp kazanamayacağı konusunda bir hukuksal bir sorundan kaynaklandığını belirtti. Ünlü avukat Turgut Kazan, SÖZCÜ’nün sorularını şöyle cevaplandırdı:
İstanbul Barosu eski Başkanı Turgut Kazan
KABUL EDİLEMEZ
“Anayasa Mahkemesi‘nin 8 Temmuz 2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Ömer Faruk Gergerlioğlu ile ilgili kararı, izlenecek yolu çok açık bir biçimde gösteriyor. Bu nedenle Adalet Bakanı ve TBMM Başkanı’nın konuya ilişkin yaptıkları açıklamalar kabul edilir bir şey değildir. Anayasa Mahkemesi diyor ki (Anayasa’nın 14. Maddesi’ndeki durumlar’ denilen istisna, kanunilik ilkesini taşımıyor. Yani, belirlilik ve öngörülebilirlik niteliğinde değil. Hangi suçlar için geçerli olacak, hangi suçlar dokunulmazlık dışı kalacaktır bu belirtilmemiştir. Bunun için en azından kanun çıkarılması gerekir.) İşte bunun için, Anayasa Mahkemesi, Gergerlioğlu’na mahkumiyet kararı veren mahkemenin yanı sıra, yasa çıkarılması gerektiği belirtilen kararını TBMM Başkanlığı’na da göndermişti. Dönemin TBMM Başkanı, (Anayasa Mahkemesi, bu kararı bize niçin gönderdi) diye tepki göstermişti. TBMM Başkanlığı’na gönderilen o kararda, (Milletvekili seçilen kişinin hangi suçlar için yargılamalarının sürdürülemeyeceği mahkemenin yetkisine bırakılmamalı ve bunun için kanun çıkarılmalıdır. Kararda, dokunulmazlığın çok önemli bir siyasal güvencesi olduğu) da vurgulandı.”
TİP’li milletvekiller Hatay’dan seçilen arkadaşları Can Atalay için Meclis’teki yemin töreninde bu eylemi yapmıştı.
HEMEN TAHLİYE
“Bütün temel haklar için kanunilik ilkesine uyulması gerekir. Kanunilik şartını taşımayan 14. Madde’ye ilişkin Yargıtay 16. Ceza Dairesi (Şimdiki 3. Ceza Dairesi) yapması gereken iş esasa ilişkin Başsavcılık tebliğnamesini beklemek, esasa ilişkin öncelik tartışması değil, savcılığın görüşünü sormak ve Can Atalay hakkında tahliye kararı vermektir. Anayasa Mahkemesi Başkanı, (Bireysel başvuruda çözülen sorun yalnız o kişi için yapılmaz, benzer durumlarda aynı Anayasa Mahkemesi’nin kararları yönünde yargı kararı kurmak gerekir) diye sürekli uyarıyor. Bu nedenle Adalet Bakanlığı ve TBMM Başkanı’nın açıklamaları asla kabul edilemez. Anayasa Mahkemesi’nin Gergerlioğlu ile ilgili verdiği tahliye kararı yönünde, Yargıtay da Milletvekili Can Atalay ile ilgili tahliye kararı vermeli. Aksi halde hukuk devletinin asla zerresinin kalmadığı yolunda yeni bir örnek yaratılmış olur.
Kaynak: Sözcü