Kolesterol; vücutta birçok hücre ve hücre içi yapıların bileşiminde rol alan, hormonlarda ve vücut fonksiyonlarında önemli bir yer teşkil eden yağ benzeri, mumsu bir maddedir. Vücudu derinin altındaki mikroplara karşı korumak, alyuvarları ve sinir dokularını güçlendirmek, vücuttaki su dengesini ayarlamak gibi görevleri vardır. Sağlıklı bir yaşam için kolesterol düzeyinin, dengede tutulması çok önemlidir. Çünkü LDL (kötü) kolesterol, kanda yüksek olduğu zaman damarların iç yüzüne yapışıp, plaklar oluşturur. ‘‘Kolesterol dışındaki bazı maddelerin de eklenmesiyle bu plaklar büyür ve bunlar üzerinde oluşan çatlaklarda gelişen pıhtılar damarları tıkar. Damar tıkanıklığı kalp damarlarında oluşmuşsa kalp krizine, beyin damarlarında oluşmuşsa felce neden olabilir” diyen İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Osman Erk, kolesterolle ilgili bilinmesi gerekenleri şöyle anlattı:
Prof. Dr. Osman Erk
LDL’nin B tipine dikkat!
Kolesterol miktarları kadar, kolesterolün tipi de son derece önemlidir. LDL yani kötü kolesterol A tipi ve B tipi olarak ikiye ayrılır. A tipi zararsız olarak nitelendirilmekte, B tipi ise kalp krizinin suçlusu olarak değerlendirilmektedir. A tipi kolesterol kanda yüzer, büyük olduğu için damar içini örten endotel hücrelerinin altına sızması zordur ve damar sertliği oluşturması beklenemez. LDL’nin küçük ve yoğun B tipi ise kanda yüzemez, damar cidarına oturur, hücrelerin arasından sızarak damar sertliği plağı oluşturur.
Kalp krizinin risk faktörlerinden biridir
Kalp krizi denince nedense akla hemen kolesterol yüksekliği gelir. Kolesterolü yüksek olan herkeste kalp krizi görülmediği gibi, kalp krizi geçirenlerin yarısında kolesterol değerleri normaldir. Kolesterol yüksekliği kalp krizinin risk faktörlerinden sadece biridir. Yani kalp krizinin tek sorumlusu değil, yalnızca suçlularından biridir. HDL (iyi) kolesterol düşüklüğü ve trigliserid (kan yağları) yüksekliği de kalp hastalığı için diğer risk faktörleridir. Ne kadar fazla risk faktörü bir aradaysa kalp damar hastalığı görülme sıklığı o derece artar.
LDL kolesterolü düşürmenin doğal yolları
İlaç kullanımının yanı sıra kolesterolü düşürecek mucize bir metot söz konusu değildir. Ancak diyet ve egzersizin kolesterol seviyeleri üzerinde etkili olduğu bilinmektedir. Hayvansal yağ ve protein kolesterol yüksekliğine yol açar. Bu tür gıdalardan olabildiğince uzak durulmalıdır. Bitkisel gıdalarda ise kolesterol yoktur aksine kolesterol yüksekliğini azaltacak fitobesinler vardır. Günlük diyetin yüzde 80 kadarının taze, temiz, bütün, işlenmemiş, bol lifli, mevsiminde, yerel ve organik gıdalardan gelmesi kolesterol miktarını azaltır ve kolesterol kalitesini artırır. LDL kolesterol yüksekliği söz konusu olduğunda herhangi bir sağlık sorunu bulunmayan kişilerin hemen kolesterol ilaçları kullanmak yerine yaşam tarzı değişikliklerine gitmesi daha doğrudur. Lif bakımından zengin, taze, temiz, işlenmemiş, organik, yerel, mevsimsel, bitkisel besinlerden oluşan bir diyet ve düzenli egzersiz kolesterolün dengede olmasını sağlar. Kolesterol değerinin sağlıklı seviyede kalması için bitkisel besinler tüketilmesi önerilir. Elma, zeytin, badem, ceviz, kereviz, arpa yulaf, keten tohumu, sarımsak, greyfurt, limon, domates, brokoli gibi bitkisel gıdalarla yeşil yapraklı sebzeler kolesterolü düşürür. Ayrıca vitamin, mineral, antioksidan, Omega-3 içeren doğal besin takviyeleri de yararlıdır. Doktor tavsiyesiyle B3 vitamini, magnezyum, koenzim Q10, Omega-3 kullanılabilir.
İşte asıl suçlular
Başta rafine şeker ve fazla kalori alımı olmak üzere genetik, stres, sigara, kafein, katkı maddeleri, çevresel ve gıdasal toksin olmak üzere birçok faktör kolesterol yüksekliğine neden olur. Damar sertliği ve kalp krizine yol açan B tipi LDL’ler sıklıkla rafine karbonhidrat tüketimi ve insülin direnciyle ilişkilidir. Rafine undan yapılan, başta ekmek olmak üzere tahıl ürünleri, fruktozdan zengin mısır şurubu bu tür LDL yüksekliğine yol açar. Trigliseritler de tıpkı B tipi LDL gibi rafine karbonhidratlar ve insülin seviyesiyle ilişkilidir. Rafine karbonhidratlardan zengin, sağlıklı yağlardan fakir bir diyet insülin direncine ve yüksek trigliserit düzeylerine yol açar. Kanda trigliserid yüksekliği de önemli bir risk faktörüdür. Kan şekeri yükseldiğinde glikoz kolesterol moleküllerine yapışarak onların şeklini bozar. Şekerlenmiş kolesterol ise damar sertliğine yol açar.
İlaç ne zaman kullanılmalı?
Kolesterol düşürücü ilaçlar ancak bazı hastalarda (kalp krizi ya da bypass ameliyatı geçirmiş, koroner arterlerinde daralma olduğu tespit edilmiş olanlarda) fayda sağlayabilir. Tamamen bitkisel beslenme 4 yıl gibi bir süre içinde kalp krizi ve inme (felç) riskini yüzde 60 oranında engellerken, kolesterol ilaçlarında bu oran yüzde 3 civarındadır. Yani sağlıklı bir bitkisel beslenme düzeni kolesterol ilaçlarından 20 kat daha etkilidir.
Kaynak: Sözcü