Bilim insanları başta olmak üzere ilgili tüm örgütler ve siyasetçiler, başta İstanbul olmak üzere ülke genelinde hastanelerde kızamık tanısı ile yatan çocukların sayısının arttığına, kızamık nedeniyle hayatını kaybeden çocukların olduğuna dikkat çekerek Sağlık Bakanlığı’nı harekete geçirmeye çalışıyor. Uzmanlar, “Kızamık hastalığı endişe verici boyuta ulaştı” açıklamaları ile Sağlık Bakanlığı’nı uyarırken, Bakanlık ise suskunluğunu sürdürüyor.
Bilim insanları kızamık aşısının 1963 yılından bu yana kullanılan, etkili ve güvenli bir aşı olduğunu hatırlatarak, çocuklarına aşı yaptırmayan bilim karşıtlarının kendi çocuklarının yanı sıra bağışıklık sistemi sağlıklı olmayan çocukları da riske attığını, hızla önlem alınması gerektiğini dile getirdi. Aşı karşıtlığı ve düzensiz göç nedeniyle hızla yayıldığı belirtilen kızamık nedeniyle İstanbul’da 2 çocuğun hayatını kaybettiği haberleri de Sağlık Bakanlığı’nı harekete geçirmeye yetmedi.
“KAYBEDİLEN ÇOCUKLAR VAR”
Kızamık ile ilgili ilk ciddi uyarıyı Türk Tabipleri Birliği (TTB) Aşı Çalışma Grubu üyesi Prof. Dr. Muzaffer Şenocak geçen mayıs ayı başında yaptı. Endişelenmek için çok neden olduğunun altını çizen Şenocak, “Dünya Sağlık Örgütü’nün de teyit ettiği, Avrupa’yı etkileyen bir kızamık salgınıyla karşı karşıyayız. Eğer önlem almazsak bu salgından muhtemelen çok etkileneceğiz” uyarısında bulundu.
TTB Aile Hekimliği Kolu da (AHEK) art arda yaptığı açıklamalar ile İstanbul’da eğitim araştırma ve fakülte hastanelerinde kızamık tanısı ile yatırılan çocuk sayısının artmaya devam ettiğini, bunda aşı kararsızlığının ve Sağlık Bakanlığı’nın aşılar konusunda tutarsızlığının rolünün büyük olduğunu kamuoyu ile paylaştı. İstanbul Tabip Odası’nın bir basın toplantısı düzenleyerek yaptığı “İstanbul’da kızamık hastalığındaki artış endişe verici, kaybedilen çocuklar var, bu seyir en kısa zamanda önlenmeli” çağrısı da Sağlık Bakanlığı’nda karşılık bulmadı.
“YÜZDE YÜZ KORUNMA İÇİN HER ÇOCUK AŞILANMALI”
Kızamık aşısı olmayan çocukların, kızamık aşıları tam olan çocukların kızamık geçirmesine nasıl neden olduğuyla ilgili bilgi veren Prof. Dr. Mehmet Ceyhan da toplumsal bağışıklığın önemine dikkat çekerek şunları söyledi:
“Kızamık aşısı bireysel olarak yüzde 96-98 koruyor. Toplumun yüzde 95’den fazlası aşılı ise; o topluma giren kızamıklı bir çocuk aşıya rağmen korunamayan yüzde 3-4 çocuğa temas edemiyor ve hastalığı bulaştıramıyor. Oysa toplumun yüzde 95’inden azı aşılı ise, bu aşısız çocuklar bulaş zinciri oluşturup, hastalığın aşıya rağmen korunamayan yüzde 3-4 çocuğa bulaşmasına ve onların ağır kızamık geçirmesine neden oluyor. Yani yüzde 100 korunma için her çocuğun aşılanması önemli. Onun için birçok ülke kızamık vakaları artınca, aşısız olanların kamusal alanlara girmesini engelleyecek önlemler alıyor.”
“SIĞINMACI POLİTİKALARININ SONUCU”
İyi Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, “Üçüncü dünya ülkelerinde görülen kızamık, bizde de ciddi bir yayılma alanı bulmuş. Kızamık vakalarına çok sık rastlanıldığını ifade ediyor hekimler. Sığınmacı politikalarının sonucu bu” ifadeleriyle yetkilileri harekete geçirmeye çağırdı.
Kaynak: Sözcü
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.