Play-off yarı final üçüncü maçının son saniyelerinde, Fenerbahçe’nin koçu Itoudis’in bilmediği kural nedeniyle, hakemlerin ‘doğru uygulamasına’ rağmen ortamı gerildi. Maçtan sonra yapılan açıklama ile belki de koçun yanlışını örtbas etmek için oklar hakemlere yöneltildi. O gerginlik olmasa herkes şapkasını önüne koyup mağlubiyetin gerçek nedenini sorgulayacaktı.
Algı operasyonuna karşı herkese şunu söyledim: Hatalar her iki takıma da yapıldı. 15-16 hata neredeyse eşit dağılmış. Art niyet aramak insafsızlık. Hakemleri lekelemek ne insanlığa, ne adalet duygusuna sığar!
Serbest atışlar 32’ye 12 diye yaygara koparılıyor. NBA’de play-off finali ilk maçında 20’ye 2 oldu. Tartışıldığını ya da hakemi kamuoyu önüne atan yönetici duydunuz mu?
Kurumların görevi, olayları taraf olmadan, herkese eşit mesafede durarak değerlendirmektir. Baskı altında tarafsızlığınızı yitirirseniz, bugün hakemlerinizin kellesini isteyenler, yarın sizin gövdenizi alır! Kurumlar, fanatizmin körüklediği şehir efsanelerine itibar ederek ilerlemeye çalışırsa, o işten hayır gelmez.
TBB’nin MHK’den sorumlu Fenerbahçeli yöneticisi Kemal Dinçer’in hakemleri suçlayıp zan altında bırakan manipülatif açıklamasını 40 yıldır görmemişti Türk basketbolu! Bunun, serinin diğer maçlarını yönetecek hakemleri etkileyebileceğini hiç mi düşünmediniz? Ya da bunu düşünerek mi yaptınız? Hakemlere ilk kez ceza verilmiyor. Ama anladınız mı acaba hakeme verilen ceza niçin açıklanmaz?
Sessiz kalan Efes yöneticilerine de sormak istiyorum: Tuncay Özilhan’ın kulübünün hiç değeri yok mu?
Bu karar Aytuğ Ekti’ye hakemliği bıraktırdı. Bakalım sonraki maçlar kimlerin başını yiyecek?
Kaynak: Sözcü