İnsülin hormonunu buruna püskürtmek, Alzheimer hastalığından muzdarip kişilerde hafızayı geliştirmeye yardımcı olabilir.
Kanada’daki Toronto Üniversitesi tarafından yapılan araştırma, insülin burun spreyi kullanan hastaların sözcük listelerini ve nesnelerin adlarını hatırlama olasılıklarının daha yüksek olduğunu gösteriyor.
Teori, hormonun burun deliklerine püskürtüldükten sonra emildiği, beyne taşındığı ve burada Alzheimer’den sorumlu olduğu düşünülen amiloid plak adı verilen zararlı birikintileri temizlediği yönünde.
Uzmanlar, Alzheimer hastalığının beyinde amiloid plak oluşumu ile yakından bağlantılı olduğuna inanıyor. Yeni tedaviler arayan bilim insanları vücudun insüline karşı dirençli hale gelmesinin tedavi için etkili olduğuna kanaat getirdiler.
DİYABET HASTALARINDAN İLHAM ALDILAR
Diyabetli birçok hastanın, kan şekeri seviyelerini kontrol etmek ve kan damarlarında dolaşım sorunlarına, kalp hastalığına ve hatta uzuvların kesilmesine yol açabilecek hasar riskini azaltmak için günde birkaç kez insülin enjekte etmesi gerekiyor.
İnsülin direncinin Alzheimer hastalığında da bir faktör olabileceği düşünülüyor çünkü beyin, diğer beyin hücreleriyle iletişim kurmak için enerji sağlayan kan şekerini temizlemelerine izin veren hücrelerde bulunan proteinler olan insülin reseptörleri ile doludur.
DAHA FAZLA ARAŞTIRMAYA İHTİYAÇ VAR
Araştırma için Alzheimer hastalığı olan yaklaşık 1.000 kişinin yanı sıra hafif bilişsel bozukluğu olan 11 kişinin katıldığı 11 çalışmanın bulguları bir araya getirdi.
PLoS One dergisinde yayınlanan sonuçlar, dört ay kadar günde bir kez insülin burun spreyi ile tedavi edilen hastaların, on kelimelik bir listeyi hatırlamak gibi görevlerde sahte bir sprey verilenlere göre çok daha iyi puanlar aldığını buldu.
Alzheimer Derneği’nde araştırma ve yenilik direktörü yardımcısı Dr. Richard Oakley, “Bu araştırma, insülin burun spreyinin hafıza ve düşünme becerilerinde küçük bir artışa yol açtığını gösterdi.”
“Ancak, Alzheimer hastalığı olan kişiler için kesinlikle etkili olup olmadığını göstermek için – büyük bir klinik çalışma şeklinde – daha fazla araştırmaya ihtiyacımız var.” dedi.
Kaynak: Sözcü