Bursa’da gerçekleşen olay, ocak ayında İznik Gölü yakınındaki Çamlıkalan mevkisinde meydana geldi. Bingöl’ün Genç İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde özel harekat polisi olarak çalışan 6 yıllık polis memuru Adem Ergüner, iddiaya göre Bingöl’de görev yaptığı sırada, 175 bin liraya sattığı aracının parasını, mütehahitlik yapan ağabeyi Mehmet Ergüner’e vererek kendisine ev yapmasını istedi. Daha sonra evin yapılmadığını gören polis memuru, ağabeyinden parayı geri istedi. Paranın miktarı konusunda anlaşamayan kardeşler arasında tartışma çıktı.
AİLESİNİ ESKİŞEHİR’E BIRAKIP DEHŞET SAÇTI
Bunun üzerine Adem Ergüner, izin alıp, eşi ve çocuğuyla birlikte eski görev yeri Eskişehir’e gitti. Burada ailesini AVM’de bırakan Ergüner, Bursa’nın Orhangazi ilçesine geldi. Ergüner, aralarında husumet bulunan ağabeyi Mehmet Ergüner’e telefon açıp, konuşmak istediğini söyledi. Mehmet Ergüner, annesi Bedriye, ağabeyi Remzi ve yengesi Fatma Ergüner ile buluşma noktasına gitti.
Adem Ergüner, burada yanındaki tabancasını çekip aile bireylerine kurşun yağdırdı. Anne Bedriye ile oğlu Remzi ve gelini Fatma Ergüner olay yerinde, Mehmet Ergüner ise kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Olayın ardından gözaltına alınan Adem Ergüner tutuklandı.
Sanık hakkında, 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde, Üstsoy veya altsoydan birini, eşi veya kardeşi öldürm ile tehdit suçlarından 4’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı. Adem Ergüner’in yargılanmasına başlandı. Yapılan ilk duruşmaya, tutuklu sanık, öldürülen dört kişinin yakınları ile tarafların avukatları katıldı.
‘SUSMA HAKKIMI KULLANMAK İSTİYORUM’
Duruşmada savunması istenen Adem Ergüner, “Psikolojik tedavi görüyorum. Affınıza sığınarak bir sonraki celse ifade vermek istiyorum. Susma hakkımı kullanmak istiyorum” dedi. Mahkemede sanık olarak dinlenen Ergüner’in kız kardeşi Songül I.,okulların sömestir tatiline girmesi nedeniyle ailesini görmek için Orhangazi’ye geldiğini, burada ailesinin moralinin çok bozuk olduğunu fark ettiğini söyleyerek;
“Olay günü yeğenim Efecan, babası ile ağabeyim Mehmet’in sanıkla çok şiddetli şekilde telefon görüşmesinde tartıştıklarını ve sanığın Orhangazi’ye dolu olarak geldiğini bana söyledi. Onlara, ‘Sizi gelip öldüreceğim, şarjörü size boşaltacağım’ şeklinde tehdit içerikli sözler söyledi” dedi.
“SİLAH SESİ GELİNCE, AĞABEYİMİN VURULDUĞUNU GÖRDÜM”
Songül I., olayların buraya geleceğini hiç düşünmediğini söyleyerek şunları söyledi:
“Ağabeyim Mehmet ve Remzi bir hışımla ayrı arabalara binerek gitmek istediler. Sanık ile kavga edeceklerini düşündüm ancak kesinlikle bu şekilde sonuçlanabileceğini tahmin etmedim. Yaşanacakları tahmin ettiğim için ben de, annem ve yengemin içinde olduğu Mehmet’in arabasına bindim.
Olay yerine gittiğimizde, Remzi ağabeyim bizden önce gelmişti. Arabadan indiğim sırada sanığın ağabeyim Mehmet’e ön camdan elindeki tabanca ile ateş ettiğini gördüm. Kapıyı açtıktan sonra yine silah sesi gelince Remzi ağabeyimin de vurularak yere düştüğünü fark ettim. O anda kurşunun isabet ettiğini anlamamıştım. Ne zaman ki ağzından kan geldiğini gördüm, onunda vurulduğunu anladım” dedi.
‘ANNEMİ ÖLDÜRMEMESİ İÇİN ONA YALVARMIŞTIM’
Duruşmada, annesini çok sevdiğini ağlayarak anlatan Songül I., “Annem benim her şeyim. Onsuz nefes alamam, yaşayamam. Şu anda ismini söylemek istemediğim burada oturan sanık, yengemi de öldürdükten sonra silahını anneme doğrulttu. Kendisine, ‘Ne olur ona ateş etme. öldürme. Beni vur. Anneme kıyma. Onsuz yaşayamam” diye dakikalarca yalvardım ama o beni dinlemedi. Kaçarken tökezlenip yere düşen anneme kurşunlar yağdırdı. Ardından, Remzi ağabeyime geri dönerek, ‘Sen daha ölmedin mi’ dedikten sonra ona yeniden ateş etti” diye konuştu.
Mahkeme heyeti duruşmayı ileri bir tarihe ertelerken sanığın tutukluluk halinin devamını kararlaştırdı. (DHA)
Kaynak: Sözcü
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.