Merkez Bankası (TCMB), politika faizini yüzde 8,5’ten yüzde 15’e yükselttiği Para Politikası Kurulu’na (PPK) ilişkin toplantı özetini yayımladı.
“Faiz artış kararı sıkılaşma sürecinin ilk adımı oldu” denilen PPK toplantı özetinde, parasal sıkılaştırma sürecinin enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar devam edeceği belirtildi.
‘KADEMELİ SADELEŞME POLİTİKASI’ VURGUSU
“Yumuşak bir geçiş süreci için sadeleşme politikasının kademeli olmasına karar verilmiştir” denilen açıklamada, “Mikro ve makroihtiyati çerçeve, piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde sadeleştirilecektir” ifadelerine yer verildi.
Mevcut mikro ve makro ihtiyati çerçevenin makro finansal istikrarı destekleme konusunda zayıf kaldığının altı çizilen açıklamada, “Bu doğrultuda söz konusu çerçevede sadeleşme politikası benimsenmiştir” denildi.
“Mevcut mikro ve makro ihtiyati çerçeve, piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde sadeleştirilecektir” denilen açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Yumuşak bir geçiş süreci için sadeleşme politikasının kademeli olmasına karar verilmiştir. Sadeleşme sürecinde dönüşümün hızı ve sıralaması etki analizleri ile belirlenecektir.
Bununla birlikte, fiyat istikrarının sürekliliğini sağlamak hedefiyle, TCMB cari dengeyi iyileştirecek stratejik yatırımları desteklemeye devam edecektir.”
‘ENFLASYON GÖRÜNÜMÜ YENİ ADIMLARI GEREKLİ KILDI’
Toplantı özetinin para politikası kısmında şu ifadelere yer verildi:
“Politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 8,5’ten yüzde 15 düzeyine yükseltilmiştir. Kurul alınan bu kararı, dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması, fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için başlatılan parasal sıkılaştırma sürecinin ilk adımı olarak öngörmektedir.
Kurul, parasal sıkılaştırma sürecinin makroekonomik ve finansal koşullar üzerindeki etkilerine dair analizleri incelemiştir. Faiz artırım senaryolarının enflasyon, kredi büyümesi, kredi ve piyasa faizleri, ekonomik aktivite, beklentiler gibi anahtar makroekonomik değişkenler üzerindeki etkileri ile bankacılık stres testleri değerlendirilmiştir. Enflasyon görünümü bu doğrultuda yeni adımların atılmasını gerekli kılmaktadır.”
‘DÖVİZ KURU ENFLASYON ÜZERİNDEKİ BASKISINI ARTIRABİLİR’
Toplantı özetinde Merkez’in enflasyona ilişkin beklentileri de dikkat çekti.
Açıklamada, “Enflasyonun 2023’te bir miktar yükseldikten sonra parasal sıkılaştırmanın birikimli etkilerinin devreye girmesiyle gerileyerek önce tarihsel ortalamalara, sonra da orta vadeli hedefe kademeli olarak yakınsayacağı öngörülmektedir” ifadesi yer aldı.
Ayrıca, kredi genişlemesi, maliyet baskıları ve döviz kuru gelişmelerinin enflasyon üzerindeki baskıların artabileceğine işaret edilen açıklamada, “Enflasyon beklentilerindeki mevcut seyir ve fiyatlama davranışlarındaki bozulma, enflasyon görünümüne dair yukarı yönlü riskleri canlı tutmaktadır” denildi.
Kaynak: Sözcü
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.