Bir hastalık durumunda ya da kontrol amaçlı testlerde kandaki yağ oranlarımıza da bakılır. Ancak genellikle LDL kolesterol değerlerimizi önemseyip, diğerlerine pek dikkat etmeyiz. Oysa kolesterol kadar trigliserit yüksekliğinin de önemli olduğunu vurgulayan Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Derya Uludüz, ‘Trigliseritler, kanda bulunan ve vücuda enerji veren mumsu yağlardır. İnsan vücudu yemek yendiğinde hemen kullanılması gerekmeyen kalorileri trigliseritlere dönüştürür. Dolayısıyla vücuttaki en yaygın yağ türüdür” dedi ve bu konuda bilinmesi gerekenleri şöyle açıkladı:
Derya Uludüz
Vücuda faydaları nelerdir?
Sağlığımız için trigliserite ihtiyacımız var. Trigliserit enerjinin depo formu olarak tanımlanabilir. Yemek yediğimizde vücudumuz ihtiyacı olmayan her kaloriyi trigliserit olarak yağ hücrelerinde ve organlarda depolar. Bu enerji kaslarda kullanılır. Trigliserit ayrıca vücut ısısını dengede tutarken, organları dış etkenlere karşı korur. Bağışıklık sistemini güçlendirir, hücrelerin ve vücudun beslenmesini sağlar. Karbonhidrat ve proteine oranla iki kat fazla enerji taşıma özelliği bulunmaktadır. Ancak bu yağlar kanda yüksek seviyelere çıktığında ciddi hastalıklar kaçınılmaz olur.
Hangi sorunlara yol açar?
Trigliserit yüksekse bu organda depolanan trigliseridin bozukluklara yol açmaya başladığı anlamına gelir. Örneğin karaciğerde artması yağlanmış karaciğere, pankreasta artması pankreas işlevlerinde bozulmaya, hipertansiyona ve şeker hastalığına yol açabilir. Yüksek trigliserit düzeyleri ateroskleroza (damar sertliği) neden olur. Bu durum da felç, kalp hastalığı ve kalp krizi riskini artırır.
Neden yükselir?
Eğer sıklıkla yakacağınızdan daha fazla kalorili besleniyorsanız trigliserit düzeyiniz yükselecektir. Normalde trigliserit kan düzeyleri 150 mg/dl altında olması gerekir. Bu düzey, kan şekeri yüksek olan kişilerde, obezite ve metabolik sendromu olan kişilerde sıklıkla yükselir. Tiroit hastalığı, yoğun alkol tüketimi, doğum kontrol haplarının kullanımı da trigliserit seviyelerini yükseltebilir.
Nasıl düşürülür?
1 – Fazla kilolardan kurtulmaya çalışın
Eğer kiloluysanız zayıflamaya çalışın. Birkaç kilo vermek bile trigliserit düzeyinizi azaltacaktır.
2 – Alkolden uzak durun
Alkol kalori ve şekerden zengindir. Az miktarda alkol bile trigliserit düzeylerini artırabilir.
3 – Düzenli egzersiz yapın
Hemen her gün en az 30 dakika fizik egzersizi hedefleyin. Düzenli egzersiz trigliserit düzeylerini düşürür ve iyi kolesterol (HDL) düzeylerini artırır. Günlük yürüyüşlere çıkın, yüzün veya aerobik spor yapın. Bunun için zamanınız yoksa en azından 10 dakikalık egzersizlerle başlayın. Kısa bir yürüyüş yapın, merdiven çıkın ve televizyon seyrederken egzersiz hareketleri yapın.
4 – Fazla kalori almayın
Ekstra aldığınız kalorilerin trigliseritlere dönüştüğünü ve yağ olarak depolandığını bilin. Kalorinizi azaltmak trigliserit düzeyinizi de azaltacaktır.
5 – Sağlıklı yağları tercih edin
Trans yağlar oda ısısında donan yağlardır. Yapay yolla üretilir yani sıvı haldeki bitkisel yağların hidrojenle doyurularak daha katı hale gelmesiyle elde edilir. Margarin, patates cipsi, hazır kek, bisküvi gibi ürünlere raf ömrü uzatmak için trans yağ eklenebilir. Doymamış yağlar ise vücudun gereksinim duyduğu zorunlu yağ asitlerinin en iyi kaynaklarıdır. Oda sıcaklığında sıvı haldedirler ve büyük çoğunluğu bitkisel kaynaklıdır. Zeytin, fıstık gibi bitkilerde bulunan doymamış yağları tüketmeye gayret edin. Omega-3 yağ asidi içeren somon, palamut gibi balıkları haftada 2 gün tüketmeye çalışın. Omega-3 yönünden zengin olan cevizi de düzenli tüketin.
6 – Şekerli ve rafine gıdalardan kaçının
Şeker veya beyaz unla yapılan yiyecekler gibi basit karbonhidrat tüketmek trigliserit seviyesini yükseltir. Tükettiğiniz şeker karaciğerde trigliserite çevrilir. Mısır şurubu içeren kahvaltı gevrekleri, konsantre meyve suları, meyveli yoğurtlar, dondurma gibi bazı şekerli besinlerden özellikle sakınmamız lazım. Bu arada gizli şeker içeren gıdaların da farkında olmalıyız. Tatlı olmayan ketçap, mayonez, salata sosları gibi birçok gıdada da şeker bulunur ve farklı isim altında yazılıdır. Bu nedenle etiket okuma alışkanlığınız olsun ve alacağınız gıdaların içeriklerine bakarak dekstroz, karamel, mısır şurubu, glikoz şurubu, malt şurubu, pentoz, sorbitol, fruktoz, dekstroz ve maltoz yazanlardan uzak durun.
7 – Yüksek lifli besinlere odaklanın
Lifli gıdalar midenizi çok kalori almadan doldurur ve sindirim işlemini yavaşlatır. Bu da kendinizi uzun süre tok hissetmenizi sağlar. Aynı zamanda trigliserit seviyenizi düşürür.Lif en çok yulaf, mercimek, bezelye, fasulye, kabak çekirdeği, semizotu, brokoli, marul ve Brüksel lahanası gibi gıdalarda bulunur.
Kaynak: Sözcü