“Zombi” adı verilen, gelirleri borçlarını ödemek için yetersiz olan şirketler konusundaki endişeler tüm dünyada yayılırken, IMF tarafından yayımlanan bir makalede Türkiye’nin zombi şirket oranında başı çektiği görüldü.
Borcunu ödemek için yeterli para kazanamayan ancak bir şekilde desteklerle hayatta kalmaya devam eden şirketler için kullanılan zombi şirket kavramı ekonominin önündeki büyük tehditlerden biri olarak görülüyor.
Düşük kâr etmesine rağmen yüksek kredi veya destek alabildiği için ayakta duran şirketler, aynı zamanda sağlıklı işleyen firmalar için de ciddi bir tehdit konumunda.
EN YÜKSEK PAY TÜRKİYE’DE
Konu ile ilgili Bruno Albuquerque ve Roshan Iyer tarafından kaleme alınan ve 16 Haziran’da yayımlanan ‘Yürüyen ölülerin yükselişi: Dünyadaki zombi firmalar’ başlıklı makalede, zombi şirketler hem mali sıkıntı içinde hem de kar etme ihtimalleri düşük olan şirketler olarak tanımlandı.
Yazıda 2000 yılından bu yana dünya çapında halka açık olmayan zombi şirketler hakkında yeni bir veri seti hesaplandığı belirtilirken Türkiye’nin en yüksek zombi şirket oranına sahip ülke olduğu ortaya çıktı.
Salgın döneminde mali yapıları iyice bozulan ve kağıt üzerinde yaşayan şirketlere verilen krediler zombi şirketlerin payını son yıllarda artırdı. Makalede borsaya kote veya halka açık olmayan zombi firmalar incelenirken halka açık olmayan şirketler arasında en çok zombi şirkete sahip ülkenin Türkiye olduğu görüldü. Türkiye’nin ardından ise Endonezya, Romanya ve Rusya geldi.
Halka açık şirketler ele alındığında ise Türkiye’nin 21. en çok zombi şirket payına sahip ülke olduğu görüldü. Halka açık şirketlerle yapılan hesaplamada çok zombi şirket oranına sahip ülke Ürdün olurken onu Güney Kıbrıs ve Yunanistan izledi.
COVID SALGININDAN SONRA ARTTI
Yazıda bu verimsiz firmaların payının, özellikle Covid-19 salgınından bu yana dünya çapında arttığı belirtildi. Bu artışta Covid-19 sürecinde şirketlere pandeminin olumsuz etkisini azaltmak amacıyla sağlanan kamu desteklerinin etkili olduğu kaydedildi.
Zombi şirketlerin hem halka açık olan hem de halka açık olmayan şirketler arasında bulunduğu belirtilen makalede, “Belki de şaşırtıcı bir şekilde, halka açık olmayan firmalar arasında zombileşme oranının daha düşük olduğunu görüyoruz” ifadelerine yer verildi.
Bu firmaların daha düşük ortalama hayatta kalma oranları olduğu belirtilirken “Zombi firmaların negatif makrofinansal yayılmaları var: Zombi olmayanların finansal performansı, daha fazla sayıda zombinin yaşadığı endüstrilerde ısrarla düşüyor” ifadeleri yer aldı.
BELLİ SEKTÖRLERDE DAHA FAZLA
Diğer yandan zombi şirket oranının ülkeler ve endüstriler arasında büyük farklılıklar gösterdiği, ancak gelişmiş ülkeler ve gelişmekte olan ülkeler arasında ciddi bir fark olmadığı belirtildi. Dayanıklı tüketim malları üreten ve varlık fiyatlarında ani düşüşlere maruz kalan şirketlerle emlak, enerji gibi büyük talep dalgalanmalarına uğrayan sektörler arasında daha fazla zombileşme yaşandı.
Makalede ayrıca, zombi şirketlere sahip ülkelerin incelendiği görüldü. Dünyada halka açık olmayan şirketler arasında zombi şirketlerin payının da 2018’den bu yana arttığına vurgu yapıldı.
Makalede pandemi döneminde verilen teşviklerin zombi firmaları koruduğu ve bunlarla rekabet eden sağlıklı firmalar üzerinde tıkanıklık etkisi yaratabileceği belirtildi. Bu durumun ise ekonomideki genel üretkenliği, yatırımı ve istihdamı azaltabileceği vurgulandı.
Son olarak zombi şirket fazlalığının ayrıca devlete mali yük oluşturduğu, vergi kaybı gibi etkenleri de beraberinde getirdiği ileri sürüldü.
Kaynak: Sözcü