27 Nisan akşamı saat 21:55’te İzmir’de meydana gelen yangın yürekleri ağızlara getirmişti. Narlıdere İlçesi, Yenikale Mahallesi, İsmail Cem Sokağı, 2 numaralı Folkart Sitesi’nin 3. Blok’u yanmıştı.
KORKUNÇ GECEDE CAN PAZARI YAŞANMIŞTI
Yangın esnasında önce kablolar yandığı için alarm butonları çalışmadı. Otomatik alarm ve otomatik yangın söndürme sisteminin bulunmadığı sitede ikamet edenler güvenlik personelinin ve maliklerin birbirlerine bağırışları ile yangından haberdar olarak evlerinden çıkabildi.
Dördüncü, beşinci ve altıncı katların balkonlarında mahsur kalan 7 kişi itfaiye ekipleri tarafından kurtarıldı. 40 malikin bulunduğu 8 katlı binayı saran alevler, itfaiyenin yanı sıra TOMA ve arazözlerin de müdahalesi ile sabaha karşı söndürülebildi.
Elektrik kontağından çıktığı belirlenen yangında 7 kişi yaralanırken ölen insan olmaması tek teselli oldu. Ancak bazı evcil hayvanlar alevlerden kurtulamadı.
DEVLET KURUMLARINDAN İKİ FARKLI RAPOR
2008 yılında tamamlanan lüks yapının yangın yönetmeliğine uygun olarak inşa edilmediği iddiası tartışma konusu oldu. Yapı inşa edildikten sonra, iskan ruhsatı aşamasında yasal prosedür gereği İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı tarafından yapılan inceleme sonucu 25 Haziran 2009 tarihinde düzenlenen raporda, binanın yangın yönetmeliğine uygun görülmediği ortaya çıktı.
İtfaiyenin bu raporundan yaklaşık bir ay sonra 20 Temmuz 2009 tarihinde ise Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nın uygunluk yazısı verdiği tespit edildi.
YANGIN MAĞDURLARI İLE MÜTEAHHİT ŞİRKET UZLAŞAMADI
Folkart Narlıedere Sitesi’ndeki dairelerin sahipleri ve kiracıları, ilk şoku atlattıktan sonra müteahhit şirketin zararlarını karşılaması talebi ile harekete geçti. Folkart Yapı A.Ş’nin patronu Mesut Sancak’ı ziyaret eden vatandaşlar, hukuken kusurlu ve sorumlu tuttukları şirketten evlerinin ücretsiz olarak onarılmasını talep etti.
Sancak ve şirket yöneticilerinin ise bu talebi kabul etmediğini belirten yangın mağdurları, kendilerinden evlerin onarımı için kişi başı ortalama 220 bin Euro para istendiğini söyledi.
Yurttaşlar, Folkart Yapı A.Ş’nin ayrıca, kendilerinden olay sonrası Emniyet’te verdikleri ifadeleri reddetmelerini ve şirkete hiçbir zaman dava açmama yönünde sözleşme imzalamalarını istediğini ifade etti. Yangın mağdurları ile müteahhit şirket arasında henüz uzlaşma sağlanamadı.
TARAFLAR MAHKEMELİK OLDU
Yanan bloğun 6. Katındaki 34 numaralı dairede ikamet etmekte olan Avukat Çiler Nazife Koşar yargıya başvurdu. Koşar, İzmir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’nde haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davası açarak, hem şirket hem de ev sahibinden davacı oldu.
YANGIN MAĞDURU DEHŞET GECESİNİ ANLATTI
SÖZCÜ’ye konuşan Koşar, öncelikle yangın gecesi yaşadığı dehşeti anlattı. “Yangın alarm sistemi devreye girmedi, site güvenliği arayarak bizi bilgilendirmedi, evi tahliye etmemiz konusunda site yönetimi ya da herhangi bir görevliden uyarı gelmedi” diyen ve bu durumun hem tutanaklar ile sabit olduğunu hem de site yönetimi tarafından yapılan açıklamada itiraf edildiğini belirten Koşar, sitenin spor salonunda bulunan büyük oğlunun telefon araması sayesinde yangından haberdar olduğunu söyledi.
Küçük oğlu ve kendisinin can havli ile binadan dışarıya çıkarken yaşadıkları güçlükleri anlatan Koşar, elektrik kesintisi yüzünden göremediği ve paniğe kapıldığını belirttiği Pars adlı kedisinin ise feci şekilde yaşamını kaybettiğini ifade etti.
ŞEHİT ANALARI DESTEK OLDU
Yangın nedeni ile manevi değer taşıyanlar başta olmak üzere bütün eşyalarını ve çelik kasada bulunan birikimlerini tamamen yitirdiğini, telafisi imkansız zararlara uğradığını vurgulayan Koşar, “Kimse biz o gece ve o geceden bugüne dek nerede kaldık, neler yitirdik, ne yaşadık diye sormadı bile.
Ev sahiplerine kül haline gelmiş evlerini bir kez daha satma planları yapan inşaat şirketi, kiracıların mağduriyetine ilişkin bir mesaj dahi yayınlamadı” dedi.
Koşar, “Empati kurulmasının çok güç olduğu dehşet gecesini yaşadıktan sonra çocuklarım ile birlikte bir müddet ofisimde kaldık. Bu zorlu süreçte bize yıllardır avukatlığını yaptığım şehit anaları destek oldu” ifadelerini dile getirdi.
Daha sonra yeni bir eve taşındığını ancak fahiş kira bedeli ile karşılaştığını söyleyen Koşar, yaşadıkları travmanın ağır etkisini hala atlatamadıklarını da dile getirdi, “Her yönü ile sıfırdan bir hayat kurma mecburiyeti çok zor” diye konuştu.
“SİTE MAKYAJDAN İBARETMİŞ”
Binanın tasarımının salt estetik açıdan yapıldığını, yangına dayanıklılık, otomatik söndürme sistemi ve yangından kaçış esaslarının göz ardı edildiğini iddia eden Koşar, “Folkart Yapı A.Ş. de yangından sonra binanın yangına müdahale sisteminin eksik ve yetersiz kaldığı, otopark ve koridorlarda var olan sistemin çalışmadığı açıklamasını yaptı. Dolayısıyla sitenin satış kataloğunun sadece bir makyajdan ibaret olduğu görülüyor” dedi.
“BİNANIN TASARIMI VE İNŞASI YASALARA AYKIRI”
Koşar, 70 bin metrekare ahşap döşenen binada yangına dayanıklı malzeme kullanılmadığını, yangın merdiveni bulunmadığını vurguladı. Elektrik tesisatının da mevzuata uygun olmadığını savunan Koşar, söz konusu yapı tasarımı ve inşasının yangından korunmaya ilişkin Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği ve ilgili hükümlerine, Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik’e, bina ünite fonksiyonuna göre mevzuatta belirlenmiş olan yapılaşma koşullarına aykırı olduğunu öne sürdü.
DİĞER YANGIN MAĞDURLARI DA DAVA AÇACAK
Folkart A.Ş’nin kusurlu olduğunu ve zararı tanzim sorumluluğu bulunduğunu iddia eden Çiler Nazife Koşar, hukuki dayanaklar ile beraber çok sayıda belge ve kanıt sunduğu 48 sayfalık dava dilekçesinde maddi, manevi tazminat talep etti. Çiler, aynı sitede ikamet eden iki yangın mağdurunun daha önümüzdeki hafta aynı yönde dava açacağını söyledi.
İDARİ KURULUŞLARA DA DAVA AÇACAK
Diğer yandan, yangın gecesi Narlıdere’den gelen itfaiye araçlarının su deposunun boş olduğuna dikkat çeken Koşar, “Bunun sebebini sorduğumda, garajlarının altında metro inşaatı olduğu için su depolarının boş tutulması talimatı aldıklarını öğrendim” dedi. Koşar, ilerleyen aşamada belediye ve ilgili bakanlıklar dahil kusuru olan idari kuruluşlara da dava açacağını kaydetti. Koşar, “Bunca insanın canının yanmasına sebep olan ve bu durumu telafi etmek için, yaklaşık iki aydır en küçük bir adım bile atmayan tüm sorumlulardan yargı önünde hesap soracağım” dedi.
Kaynak: Sözcü