‘Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’ kapatma davası öncesi açıklama

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği hakkında ‘Aile mefhumunu yok saymak, aile yapısını parçalamaya çalışmak, bayan haklarını savunma kisvesi altında ahlaksız faaliyetler yürütmek’ üzere tezler üzerine “kanuna ve ahlaka ters faaliyet yürütmek” suçlamasıyla açılan kapatma davasının üçüncü duruşması öncesi basın açıklaması yapıldı.

Çağlayan Adliyesi önündeki basın açıklamasına, bayan cinayetleri nedeniyle hayatını kaybeden Şebnem Köker, Eda Küçükbaltacılar, Aysun Yıldırım, Sayın Evcil, Deniz Aktaş, Helin Palandöken’in aileleri de katıldı.

‘HAYATI ÇALINAN HERKESİN HESABINI SORACAĞIZ’

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Kav, “Bu üçüncü duruşmamız ancak apayrı bir heyecan içeriyor bizim için. Son bir yıldır bu memlekette uğraşılacak şey bu mudur? Bayanlar öldürülmesin diye uğraş eden bayanları durdurmaya, kapatmaya çalışmak mıdır?

Depremde binlerce insanımızı kaybettik, kriz var. Şu anda ailelere ziyan veriyormuşuz diye bizi kapatmaya çalışıyorlar ya, o aileler açlık hududunda yaşıyor açlık. Bu ekonomik krizde, bu memlekette bu kadar rezalet varken bahis biz miyiz? Buradan hangi sonuç çıkarsa çıksın bu memlekette önlenebilir vefatla hayatından olan, hayatı çalınan herkesin hesabını soracağız” dedi.

ÖLDÜRÜLEN BAYAN AVUKATLARA DA DİKKAT ÇEKTİ

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu avukatı Rukiye Leyla Süren, “Bugün avukatlar günü, üzerimdeki cübbe içinde ezilen meslektaşlarımın günü. Sarsıntıda ölen meslektaşlarımın günü, yalnızca 15 günlük müdafaa kararını bir hakim uygun gördüğü için öldürülen sevgili meslektaşım Müzeyyen’in günü. 5 Ekim’den bu yana 95 davaya girmişiz, 161 duruşma yapılmış ve biz hala burada kanuna ve ahlaka alışılmamış gelmekten yargılanıyoruz. Bir derneğin tabelası kanuna ters gelemez, sandalyesi, masası kanuna muhalif gelemez.

Şubat ayında sarsıntı varken 11 bayan öldürüldü. Türkiye’de birinci kere 12 kuşkulu bayan vefatı oldu. Birinci kere kuşkulu vefat, bayan cinayeti sayısını geçti. Zira diyorlar ki, ‘Nasıl olsa kimse işini yapmıyor, bari izleyerek öldürelim.’ Bu dava bu nedenle çok değerlidir. Biz bayanların, hukukçuların, bu derneğin, gönüllülerin çabaları artık ittifak masasına meze yapılır hale gelmiştir. Bayan Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na ‘sus’ demek için açılan bu dava, ‘yanlış yaptık’ denilerek geri çekilsin ve artık ‘kadınlar nasıl yaşatılır’ diye vakitlerini harcasınlar” açıklamasını yaptı.

‘BÜTÜN BAYANLARIN DAVASIDIR’

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim ise bugün görülecek olan davanın bütün bayanların davası olduğunu söyleyerek, “Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na açılmış olan kanuna ve ahlaka karşıt yürütmekten hukuksuz bir kapatma davası açıldı. Her gün bayanlar öldürülürken bayanların yaşaması için, en temel hayat hakkı için uğraş ediyoruz.

Kadınlar eşit özgür yaşasın diye gayret ediyoruz. Bizler bütün eşitsizliklere karşı çaba ediyoruz. Halkın enkaz altında bırakılmasında, halkımızla birlikte gayret ediyoruz. Bayan cinayetleri durdurulabilir, zelzelenin akabinde enkazlar olmayabilir ve biz bunu durdurabiliriz. Bayan cinayetlerini durdurmak isteyen çaba örgütünü hangi anlayış kapatmak isteyebilir. Bayanları hayatta tutan 6284 sayılı bayana yönelik şiddetten koruyacak olan kanunu hangi anlayış kaldırmak isteyebilir? Bu anlayış Taliban anlayışıdır, İran’daki Molla Rejimi’nin anlayışıdır” sözlerini kullandı.

‘HAKKIMI HELAL ETMİYORUM’

Aileler ismine ise konuşma yapan Ceyda Yüksel’in annesi Filiz Demiral yaklaşık 3 yıldır kızının öldürülmesine ait davanın devam ettiğini belirterek, “20 Ağustos 2020’de İzmir Bornova’da Serkan Dündar tarafından katledilen Ceyda Yüksel’in annesiyim. Bayan Cinayetlerini Durduracağız Platformu her daim yanımda. Platformun kapatılması İstanbul Mukavelesi’nin feshedilmesi tarikatlardan oy kaybetmemek için bayanların üzerinden siyaset yürütüyorlar. Asla biz yalnız yürümedik onlar da yalnız yürümeyecek. Adalet Sarayı önünde biz adalet arıyoruz. Türkiye için çok utanç verici. Ben hakkımı helal etmiyorum Cumhurbaşkanına. Ölüler hakkını helal edemez, kızımdan hak helalliği isteyebilir mi?” formunda konuştu.

Kaynak: Sözcü